 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/112
Karar No : 1997/1094
Tarih : 25.2.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 6.11.1996 tarih ve 503-611 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla dava HUMK.nun 3494 sayılı kanunla değişik 348/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında olduğundan duruşma isteğinin reddiyle tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili davalı kooperatifin ortağı olan müvekkiline borç miktarları gerçeği uygun olmayan uyarılar gönderilip, yapılan ödemeler de dikkate alınmadan ihraç kararı verildiğini ileri sürerek ihraca ilişkin kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının akçalı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran, davacının ilk uyarı tarihine göre (215.314.479) TL borcu olup, her ne kadar davacıya gönderilen uyarılarda (544.358.319) TL borç bildirilmiş ise de, ilk uyarıdan sonra davacının (120.500.000) TL yatırdığı, böylelikle gerçek borcunu dahi ödemediği, bu durumda davanın yersiz olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği bahsolunarak (544.358.319) lirayı 10 günlük sürede ödemesi için gönderilen ilk uyarı davacıya 14.1.1995 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacı ise bu süre içinde (120.500.000) lirayı kooperatif hesabına yatırmış ve aynı günlü ihtarnamesinde de, gerçek borcunun bu miktar olduğunu, fazlaya ilişkin bölüm ve miktar hakkında hesap dayanakları gösterilirse ödemeye hazır olduğunu açıklamıştır. Buna rağmen davalı kooperatif bu kısmi ödemeyi de nazara almadan 27.1.1995 tarihli ikinci uyarıyı göndererek (544.358.319; liranın 30 gün içinde ödenmesini istemiştir. Yargılama sırası yaptırılan bilirkişi incelemesinde ise davacının gerçek borcunun (215.314.479) lira olduğu tespit olunmuştur. Bu durumda, gerçek borç miktarının iki katından daha fazla borç miktarı gösterilerek gönderilen ilk uyarının, haklı uyarı kabul edilerek ihraç kararına dayanak yapılması mümkün olmadığı gibi, kısmi ödeme nazara alınmadan ve yine 1163 sayılı Kooperatifler Yasasının emredici 27. maddesine aykırı olarak l ay yerine 30 günlük süre tanıyan ikinci uyarının da ihraç kararına dayanak yapılması mümkün değildir.
O halde, mahkemece, davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı olduğu gibi karar verilmesi doğru olmamış hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.2.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.