 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/10730
Karar No : 1998/1242
Tarih : 2.3.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2918/m.48
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Şişli 5.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 6.11.1997 tarih ve 242-1289 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin maliki bulunduğu aracın davalı sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalandığını, sigorta süresi içerisinde hasarlanan aracın, sigorta bedeli istendiğini, müvekkilinin aracı kullandığı sırada alkollü olmasından bahisle davalı sigortaca sigorta bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, hasar bedeli olan 333.960.530 TL'nın 13.5.1997 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kaza sırasında 0.75 promil oranında alkollü olduğunun saptandığını, taraflar arasındaki poliçe uyarınca, taşıtın Karayolları Trafik Kanunu uyarınca, yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların teminat dışında kaldığının kararlaştırıldığını, ilgili Kanun'un 48.maddesinde yasak sınırının 0.50 promil olduğunu, dolayısıyla hasarın teminat dışı kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, taraflar arasında düzenlenen Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.5 maddesinde "taşıtın, uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafik Kanunu'nca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların teminat dışında kaldığının belirtildiği, yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacının kusursuz olduğu belirtilmiş ise de; kaza sırasında davacının almış olduğu alkol oranının %0.75 promil olduğu ve sözleşmede belirtilen miktarın üzerinde bulunduğu, bu nedenle davacının tazminata hak kazanamayacağının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Davalı vekili, davacının kaza sırasında poliçe genel şartlarının 5.5 maddesinde belirtilen alkol sınırının üzerinde alkol almış bulunduğunu bu nedenle hasarın teminat dışı kaldığını savunmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen poliçe genel şartlarının 5.5. maddesi uyarınca, "taşıtın uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafik Kanunu'nca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılmış olması sırasında meydana gelen hasarlar" kasko sigortası teminatı dışında kaldığı kabul edilmektedir.
Karayolları Trafik Kanunu ve ilgili yönetmelikte 0.50 promilin üstünde olanların araç kullanmaları yasaklanmış olup, davacının kaza sırasında 0.75 promil oranında alkollü olduğu konusunda bir uyuşmazlık yoktur.
Ancak, Dairemiz'in yerleşmiş uygulamasına göre, hasarın sırf alkollü içkinin tesiri altında meydana gelmesi halinin teminat dışı bırakılacağı benimsenmiştir.
Somut olayda, uzman bilirkişilerce yapılan incelemede; olayın oluş şekline göre, davacının alkol almış olmasının olaya hiçbir etkisinin olmadığı, alkol almamış bir kişinin dahi aynı şekilde bu trafik olayına karışacağı, olay ve hasarın sırf alkolün etkisi altında meydana gelmediği saptanmış bulunmasına göre, hasarın poliçe teminatı kapsamı içerisinde olacağı kabul edilip davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeli saptanıp sonucuna göre, karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 2.3.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.