 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/10668
Karar No : 1998/1280
Tarih : 2.3.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.7.1997 tarih ve 440-355 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili müvekkilinin davalı kooperatif ortağı olup tüm ödemelerini yerine getirdiğini ancak bir kısım ortakların ödemelerini ya hiç yapmadıklarını yada büyük ölçüde borçlu kaldıklarını davalı kooperatifçe her ortağın hesabının ayrı ayrı tutulmasına ve tüm ortakların konutlarının daha başlangıçta kura ile belirlenmiş olmasına rağmen her ortağın yatırdığı bedelin yıl içinde kendi konutunun imalatına hasredileceği yerde ödemelerini tam yapmayan ortakların inşaatlarını son aşamasına kadar devam ettirmesine rağmen müvekkili dahil bazı ortakların inşaatlarında yapılan ödemelerin çok altında imalat yapıldığını ileri sürerek yapılmayan imalatlar ile malzeme ve sair kalemler için iadesi gereken 263.321.859 lira alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek %72 faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif temsilcileri davaya cevaplarında kooperatifin hukuki yapısı itibariyle ticaret şirketlerinden farklı olduğunu kooperatiflerde her ortak için ayrı ayrı hesap açmak ve bu hesaba göre konut yapmanın mümkün bulunmadığını kooperatifin bir bütün olup ortaklar arasında hak ve vecibelerde eşitlik bulunduğunu kooperatiflerde kar bahis konusu olamayacağına göre her ay yükümlenilen inşaat aidatının ortağın inşaatında kullanılmaması halinde eskalasyon uygulanacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığını davacının kooperatife 1989-1994 yılları arasında toplam 167.591.458 lira yatırdığını buna karşılık 1992 yılı dahil imalat maliyeti toplamının 127.055.083 lira olduğunu mahsup işlemi yapıldığında 40.536.375 lira kooperatifte parasının bulunduğunu 12.2.1995 tarihli genel kurul toplantısında kooperatifte fazla parası olanların borçlu olanlardan toplanan para oranında kooperatifte bulunan parasının %60'nın ödeneceğinin bildirildiği halde parasını almayarak dava yolunu seçtiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporlarına nazaran davacının yıllar itibarıyla davalı kooperatife fazla ödeme bulunduğu bu paranın yıllara göre karne katsayısı ile hesaplanması sonucunda davalı kooperatifin fazla ödemeyi kabul ettiği (40.536.375) lira dışında (171.783.024) lira alacaklı olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile (212.319.399) lira alacağın dava tarihinden itibaren %30 yasal faiziyle birlikte davalı kooperatiften tahsili ile davacıya verilmesine davacının fazlaya dair isteminin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bend kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ancak dosya kapsamından 29.5.1994 tarihli genel kurul kararıyla, dubleks konut inşaatlarının bundan böyle bizzat sahibi olan üyeler tarafından yapılması kararlaştırıldığı anlaşılmakta olduğu gibi, anılan kararın iptal edildiğine dair bir bilgiye de dosyada rastlanılamamaktadır. Bu durumda 29.5.1994 tarihli genel kurul tutanağının dosyaya celbi ile davalı kooperatif yönetim kurulunun bu genel kurulda alınan kararlara uygun davrandığının taraflar arasında ihtilafsız bulunan (40.536.375) lirayı talep hakkı bulunmasına, böyle bir durumda eskalasyon hesaplanması yapılamayacağı cihetle yetersiz incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine 2.3.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.