 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/10485
Karar No : 1998/1308
Tarih : 2.3.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ORTAKLIKTAN İHRAÇ KARARI
ORTAĞA TEBLİĞ ZORUNLULUĞU
KARAR ÖZETİ: Kooperatif ortağı, genel kurul toplantısına katılsa bile, ortaklıktan ihraca ilişkin genel kurul kararının mutlaka ihraç edilen ortağa tebliği gerekir. Davacı ortağa ihraç kararının tebliği edilmediği açık ve kesin olmasına göre, dava açma süresi 'başlamayacağından, süresinde açılan işbu davanın esastan incelenip, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir.
(1163 s. Koop.K.m.16)
Taraflar arasında açılan davadan dolayı (Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesi)nce verilen 8.5.1997 tarih ve 257-245 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilin davalı kooperatif tek 3 hisseyi devir almak suretiyle 31.5.1990 tarihinde üye olduğunu, aidat borçları bulunup bulunmadığının sorulması amacıyla gönderilen ihtarnameye verilen yanıtlar ihraç edildiğinin bildirildiğini ileri sürerek, Kooperatifler Yasası 27. maddesine aykırı olan kararın iptalini istemiştir.
Davalı vekili; davacının 5.12.1991 tarihinde ihraç edildiğini, ihraç kararına itiraz edilmesi üzerine kanunun genel kurulda görüşüldüğü ve ihraç kararının onaylandığını, 26.4.1992 tarihli genel kurulun kararına karşı üç ay içinde dava açılmayıp kararın kesinleştiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; toplanan kanıtlara göre; davacının ihraç edildiğini 24.4.1992 tarihli genel kurula katıldığı ve söz alıp konuştuğu, yönetim kurulunca alınan 5.12.1991 tarihli ihraç kararının 10.12.1991 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, karara karşı 3 ay içinde dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davalı kooperatif ana sözleşmesinde, yasa ve ana sözleşmeye aykırı davranan ortaklar için yönetim kurulunca çıkarma kararı verilebileceği öngörülmüş ve davacı da parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğinden, yönetim kurulu kararıyla ortaklıktan çıkarılmıştır. Davacı ortak, bu karara karşı süresinde itiraz etmiştir.
Davalı kooperatif, davacı ortağın itirazını genel kurulda incelemiş ve davacıyı 26.4.1992 günü genel kurulda yeniden ortaklıktan çıkarılmıştır. Bu genel kurul kararı davacıya tebliğ edilmemiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16 ncı maddesi uyarınca, yönetim ve genel kurulca çıkarılan ortaklara, bu çıkarma kararının tebliği gerekir. Ortak, genel kurulda olsa bile, yine genel kurul kararının tebliği gerekmektedir. Somut olayda, davacının genel kurulda bulunması ve bunu öğrenmesi yeterli değildir. Yasanın ilgili maddesinin içeriği ve Dairemiz uygulamalarına göre, genel kurul kararının da, ortak, genel kurulda olsun veya olmasın mutlaka tebliği gerekir. Genel kurul kararının, davacı ortağa tebliğ edilmediği açık ve kesin olmasına göre, dava açma süresi de başlamayacağından, süresinde açılan işbu davanın esastan incelenmesi ve sonucu çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulüyle, yerel mahkeme kararının (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 2.3.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.