 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/10083
Karar No : 1998/570
Tarih : 9.2.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- BAŞKASININ NAM VE HESABINA YAPILAN YANGIN SİGORTASI
- MENFİ TESBİT DAVASI
KARAR ÖZETİ: Davacının yerine şimdiye kadar 3. kişinin prim borcunu ödemiş olması, onu sigortacıya karşı prim borcunun ödeme yükümlülüğünden kurtarmaz. Bu durumda, mahkemece, davacının halen davalı sigortaya bir prim borcunun mevcut olup olmadığı saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
(6762 s. TTK. m. 1270)
(2004 s. İİK. m. 72)
Taraflar arasındaki davadan dolayı (İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 7.7.1997 tarih ve 874-599 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili hakkında İzmir 2. İcra Müdürlüğü'nün 1995/1502 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ödeme emrine itiraz edildiğini ve fakat itirazın süresinde olmaması nedeniyle takibin kesinleştiğini bu nedenle haciz yapıldığını, kendisine işyerinin sigortalandığının belirtildiğini, oysa sigorta şirketine karşı hiçbir borcu bulunmadığını ileri sürerek, icra takibine konu borçtan dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının marangozhanesinde yangın sigortası ve hırsızlık sigortası yaptırıldığını, ancak lehtar olan davacının lehine ödemeleri dava dışı G Yapı Kooperatifinin yaptığını, davacının sigorta yapıldıktan sonra prim borcunu yatırmadığını, bu nedenle icra takibine geçildiğini davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; getirtilen icra dosyalarından 1995/1502 sayılı dosyanın yangın poliçesi ile ilgili olduğu ve yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davalı sigorta şirketi defterlerinde; davalı ile dava dışı G Yapı Kooperatifi arasında bir hesap ilişkisi bulunduğu ve bu hesaba göre davacının yangın poliçesinden dolayı 1.235.500 liraya davalının alacaklı bulunduğu, davacıya herhangi bir ihtar gönderilmediği, davalının sigorta poliçelerini G Yapı Kooperatifi ile yapıp o şekilde cari hesap sürdürdüğü, bu durumda sigorta aktinin oluşması için gerekli icap ve kabulün olmadığı, dolayısıyla aktin yapıldığının kabul edilemeyeceği; adı geçen kooperatiften alacağını alamayan davalının, sigorta lehtarından alacağının tahsile yöneldiği, davalı poliçenin davacının talebi ile yapıldığını, icap ve kabulün gerçekleştiğini ve prime hak kazandığını kanıtlama yükü altında olduğu, çünkü davalı yangın sigortasının kendisi tarafından yapılmadığını belirttiği davacının son poliçe tazminine kadar herhangi bir isteğinin olmadığı, işyerinin yapı kooperatifi tarafından sigorta ettirildiği, primlerin kooperatifçe ödendiği, bu nedenle davalıya ispat olanağı tanındığı davalı 3.3.1997 tarihli oturumda davacı yana yemin teklifinde bulunmuş, davacı asil duruşmaya gelerek yangın poliçesinin yapılması için davalıya herhangi bir teklifin olmadığını, bu poliçeden dolayı herhangi bir borcu bulunmadığı konusunda yemin ettiği ve dolayısıyla davacının davasını kanıtladığı, her iki taraf icra inkar tazminatı istemiş ise de, kötü niyet şartının taraflar yönünden oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TTK.nun 1270. maddesi uyarınca, ödenmeyen prim borcundan dolayı davacının borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkiline ait marangozhaneyi dava dışı G.... Yapı Kooperatifi'nin sigortaladığını, şimdiye kadar kendisinin davalı sigorta ile herhangi bir sözleşme imzalamadığını sigortaya herhangi bir prim ödemediğini ileri sürerek, sigortaya karşı herhangi bir prim borcunun bulunmadığının tespitini istemiştir.
Ancak, dosyada mevcut bulunan 30.9.1992 tarihli Yangın Sigorta Poliçesi'nde sigortalı G.... Yapı Kooperatifi Ç Mobilya-Nihat takip eden 2.11.1992 ve 8.10.1993 tarihli zayilnamelerde yine sigortalı G Yapı Kooperatifi-Nihat gösterilmiş, 5.5.1994 tarihli zayilnamede sigorta ettiren Nihat sigortalı G Yapı Kooperatifi olarak gösterilmiş, 8.11.1994 tarihli zayilnamede ise, sigortalı Nihat olarak gösterilmiş ve ayrıca, sigorta ettirenden söz edilmediğine göre, sigorta ettiren ile sigortalının aynı kişi olduğunun kabulü gerekmiştir.
Söz konusu poliçelerden, davacı ile davalı arasında sürekli bir sigorta ilişkisinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Davacı bu yazılı belgelerin aksini kanıtlamadığı gibi, davanın başından beri sigortalı işyerinin maliki olduğunu da belirtmiştir. Davacı mal sahibi olduğuna göre,. bu yeri sigorta ettirmesi kendi menfaati gereğidir. Nitekim, 8.11.1994 tarihli zeyilname de G Yapı Kooperatifinin adının hiç bulunmadığı ve dava konusu ile ilgisinin olmadığı hususunda da, bir uyuşmazlık bulunmadığına göre, davacı sigortalı prim borcundan bizzat sorumludur. Davacının yerine şimdiye dek üçüncü kişinin prim borcunu ödemiş olması, onu sigortacıya karşı prim borcunu ödeme yükümlülüğünden kurtarmaz. Bu durumda, mahkemece, davacının halen davalı sigortaya bir prim borcunun mevcut olup olmadığı saptanmak ve sonucuna göre karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşinde harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 9.2.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.