 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/8995
Karar No : 1997/172
Tarih : 23.1.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
3095/m.2
Taraflar arasındaki davadan dolayı Uzundere Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 13.6.1996 tarih ve 86-34 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının, çekle işleyen banka hesabı üzerinden keşide ettiği 15.12.1993 tarihli ve 15.500.000 TL'lık çekin provizyon alınarak bir başka şubeden ödendiğini, ödeme tarihinde hesapta çek karşılığının bulunmadığını ve hataen ödemenin davalının hesabından düşülmediğini, zaman zaman başka çekler için hesaba para yatırılmış ise de bankanın sonuçta alacaklı kaldığını, durumun fark edilmesi üzerine davalıya 12.7.1994 tarihinde davalıdan ödeme talep edilmiş ise de davalının parayı ödemeye yanaşmadığını ileri sürerek asıl alacak, faiz, tazminat ve BSMV toplamı 35.430.195 TL'nın dava tarihinden itibaren ticari kredi faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuş, yargılama aşamasındaki açıklamalarında, çekin ibrazı tarihinde hesapta karşılığının bulunduğunu, ödemenin hesaptan düşülmemesinde bankanın kusurlu davrandığını, asıl çek bedelini ( 15.500.000 ) TL 23.3.1995 tarihinde yatırdığını açıklayarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre; davalının keşide ettiği çekin ödendiği tarihte hesapta karşılığının bulunduğu bu nedenle çek taahhütnamesinin 5.maddesinin bu olayda uygulanmayacağı, çekin hamile ödendiği 16.12.1993 tarihinden anaparanın davalı tarafından bankaya ödendiği 23.3.1995 tarihine kadar olan süre için davacının %30 oranında yasal faiz isteyebileceği gerekçesiyle hesaplanan 5.993.333 TL'nın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava konusu uyuşmazlıkta çekin ödendiği tarihte karşılığının bulunduğu belirlenmiş olmasına göre, çek taahhütnamesinin 5.maddesinin uygulanması mümkün değilse de, çek bedelinin davalının hesabından hataen düşülmemesi nedeniyle davalı bu miktar parayı haksız olarak kullanmış olmakla açıktan kredi kullandırıldığının kabulü ile davacı lehine 3095 sayılı Yasanın 2/3 maddesi gereğince T.C.Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faizi oranında temerrüt faizi hesaplattırılarak bu miktar alacağa hükmedilmesi gerekirken, %30 oranında yasal faizin uygulanması doğru görülmemiştir.
2-Öte yandan davacı vekili marifetiyle bu davayı açtırdığına ve vekaletnamenin de dosyaya ibraz edilmiş bulunmasına göre, hükmedilen meblağ üzerinden davacı yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamış ve kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.1.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.