 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E. 1996/849
K. 1996/1342
T. 4.3.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TEMERRÜT
SÜRE
KOOPERATİF ORTAKLIĞININ DÜŞMESİ
KARAR ÖZETİ Parasal (akçalı) yükümlülüklerini yerine getirmede temerrüde düşen ortağın, bu nedenle ortaklıktan çıkarılmasına karar verilebilmesi için Kooperatifler Yasasını emredici 27. Maddesine uygun olarak ortağa aynı borç için 10 gün ve 1 aylık süreler içeren ve aksi halde sonuçlarını bildiren iki uyarının tebliği zorunludur.
(1163 s. Koop. K. m. 27)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce verilen 19.12.1995 tarih ve 405-680 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; dava dışı Ahmet'in davalı kooperatife kat karşılığı arsa verdiğini ve aldığı dairelerden birini müvekkiline sattığını, inşaatların tamamlanmasına rağmen dairenin verilmediği gibi davacının haksız olarak ihraç edildiğini ileri sürerek, davacının üye olup olmadığının tespitine, üye olduğu kabul edildiğinde borçlu bulunmadığının tespiti ile haklarının devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, uyarılara rağmen parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacının haklı nedenlerle ihraç edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran kooperatif üyesi olan davacının aidatlarını ödemediği, bu itibarla itiraz kararının yerinde olduğu sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Akçalı vecibelerini yerine getirmede temerrüde düşen ortağın, bu nedenle ortaklıktan çıkarılmasına karar verilebilmesi için 1163 sayılı Kooperatifler Yasasının emredici 27. maddesine uygun olarak ortağa aynı borç için 10 gün ve bir aylık süreler içeren ve aksi halde sonuçlarını bildiren iki uyarının tebliğinin zorunlu olup, oysa davacıya gönderilen 21.4.1993 tarihli İİK uyarıda, borç miktarı belirtilmediği gibi, 15.5.1993 tarihine kadar süre tanıyan bu uyarının ne zaman tebliğ edildiği de belli değildir. Bu durumda mahkemece sözü edilen uyarıların dayanak yapılarak ortaklıktan çıkarma kararı alınamayacağı gözden kaçırılarak davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 4.3.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.