Hukuki.NET

T.C .
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/7998
Karar No : 1996/8729
Tarih : 13.12.1996

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Ş... Çaylı ile SS. O... Konut Yapı Koop. arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 8.Ticaret Mahkemesince verilen 18.4.1996 gün ve 776-350 sayılı hükmü onayan dairenin 19.9.1996 gün ve 5414-5794 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, davalı kooperatifin üyesi iken yönetim kurulunun 23.4.1994 gün ve 250 sayılı kararı ile akçeli vecibelerini yerine getirmediği gerekçesiyle ihraç edildiğini ileri sürerek ihraç kararının iptaline ve ödenmeyen aidat için basit faiz hesabı yapılarak faiz borcunun tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının usulüne uygun gönderilen ihtarlara rağmen parasal edimlerini yerine getirmediğini, istenen para ve faizin iptal edilmiyen ve geçerli bulunan genel kurul kararına göre yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğini, gönderilen ihtarların usulüne uygun olduğunu, aidat borcu ve faizlerin genel kurur kararlarına göre hesaplandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
1163 sayılı Kooperatifler Yasasının 27. maddesine göre; mali yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortağın ihracına karar verilebilmesi için ortağa iki ihtarnamenin tebliğ edilmesi, bu ihtarnamelerde, ödenmesi istenen borç tutarlarının gerçek ve aynı olması, ortağa ödeme için tanınan sürelerin bu maddede öngörülen sürelerden daha az olmaması gerekir. Ortak, değinilen bu yasa ve anasözleşme hükümlerine uygun bir şekilde temerrüde düşürüldükten ve tanınan sürelerde borcunu ödememesinden sonra ihraç edilebilir.
Dosyanın incelenmesinde, davacıya çıkartılarak tebliğ edilen birinci ve ikinci ihtarlarda, Ocak/94 itibariyle 978.328.501 TL, borcu olduğu bildirilerek ödenmesi istenmiştir. Davacının bu borçlarını ödememesi üzerine ihracına karar verilmiştir. 1163 sayılı yasanın 3476 sayılı yasa ile değişen 16/son maddesi hükümleri gereğince çıkarma kararı kesinleşmeyen davacı ortağın vecibelerinin devam etmesi nedeniyle 5 Eylül 1995 tarihi itibariyle 1163 sayılı Kanunun 27. maddesi gereği yollanan ihtarnamede Mart 1995 itibariyle 711.186.818 borcu olduğu bildirilmiştir. Keza davacı tarafından bu belgeye ekli olan ancak diğer sayfaları bulunmayan borç çizelgesinde, de ancak 1994 itibariyle 442.265.280 olarak yer almış bulunmaktadır. Bu belgeler karşısında Ocak 1994 itibariyle davacı ortaktan 978.328.501 lira borç talep edilmesine karşın bu tarihten 3 ay sonra kooperatiften sadır olduğu anlaşılan ihtarnamede daha az, yani 711.186.818 lira istenmesi, ekli hesap çizelgesinde bu defa ihtar edilen borcun doğum tarihinden bir ay öncesi olan Aralık 1994 tarihi itibariyle borcun 442.265.280 lira olarak saptanması karşısında davacının borcu konusunda gerçekten çelişkili ve kuşkulu bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu farkın nasıl oluştuğu konusunda dosya içerisinde bir araştırma ve inceleme yoktur. Yapılan bilirkişi incelemesinde borç, genel kurul kararlı doğrultusunda 953.813.128 lira, %30 faiz uygulanması halinde ise 144.078.388 lira olarak saptanmış bulunmaktadır.
Kooperatifin 2.3.1991, 1.4.1991, 29.9.1991 ve 5.3.1994 tarihlerinde yapılan genel kurullarında ödemelerini geciktiren ortakların borçlarına uygulanacak gecikme faiz oranlarının davacı hakkında ne şekilde uygulandığı konusunda Yargıtay denetimine elverişli dokumlu bir rapor yoktur. öte yandan, genel kurulca alınan gecikme faizi oran ve uygulama biçiminin temerrüde düşen diğer ortaklar hakkında da aynı şekilde uygulanıp uygulanmadığını, bu suretle genel kurul kararlarının uygulanmasında eşitlik ilkesinin sağlanıp sağlanmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Açıklanan bu nedenlerden dolayı, mahkemece yapılacak iş; kooperatif muhasebesi konusunda uzman olan bilirkişi veya bilirkişiler atayarak; davacıya uygulanan genel kurul kararlarına dayalı faiz oranı ve uygulama biçiminin diğer ortaklara da uygulanıp uygulanmadığının kooperatif kayıtları ve hesap kartlarının incelenerek tesbitinden sonra, davacının borcunu, diğer ortaklara uygulanan genel kurul kararları ışığında dokumlu bir şekilde tesbit edilerek soncuna göre bir karar vermek gerekirken; noksan tahkikatla davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup, Dairemizin onama kararına karşı davacının yönelttiği karar düzeltme nedenleri yerinde olduğundan, kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin karar düzeltme isteminin HUMK.nun 442/3 maddesi uyarınca kabulü ile, Dairemizin 1996/5414-5794 sayılı ve 19.9.1996 günlü onama ilamının kaldırılmasına, hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 13.12.1996 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı hakkında parasal edimlerini yerine getirmediğinden Anasözleşme ve 1163 sayılı .Yasanın 27 inci maddesinde açıklanan iki ihtarın gönderildiği, her iki ihtardaki borç miktarının aynı olduğu  iki ihtarın davacıya usulüne uygun tebliğ edildiği davacının ihtarlarda yazılı (978.328.501) lirayı ödemediği ve davacının ihracına karar verildiği tartışmasızdır.
Davacı kısa dava dilekçesinin sonuç kısmında aynen; (1-Ortaklıktan çıkarılma kararının iptaline
2-Ödenmiyen aidat için basit faiz hesabıyla faiz borcunun tesbitine) karar verilmesini talep etmiştir.
Sayın daire çoğunluğu 2.3.1991, 1.4.1991, 19.9.1991, 5.3.1994 tarihlerinde yapılan genel kurullarda ödemeleri geciktiren ortakların borçlarında uygulanacak gecikme faiz oranlarının davacı hakkında ne şekilde uygulandığının yeniden bilirkişi raporu alınmak suretiyle irdelenmesini istediği anlaşılmaktadır.
Görüldüğü gibi çoğunluk sanki ortada ihraç kararının iptali ve (978.328.501) lira borçlu bulunmadığının tesbitine ilişkin menfi tesbit davası varmış gibi istenmiyen bir hususda ceza mahkemesi- dairesi gibi bir bozma yapmıştır.
Bilindiği gibi ihraç kararının iptaline ilişkin dava maktu harca tabidir. Menfi tesbit davasında ise dava dilekçesinde gösterilen miktara göre nisbi harç alınır.
Harca tabi davalarda tek dilekçe ile birden fazla dava açılırsa maktu harca tabi davalarda karar ve ilam harcının tamamı, nisbi harca tabi davalarda ise nisbi karar ve ilam harcının dörte biri peşin olarak alınır. 6.2.1984 ve 7/3 sayılı içtihadı Birleştirme kararına göre harca tabi davalarda, dava, harcın ödendiği tarihte dava açılmış sayılır. Harcı ödenmemiş dava açılmış sayılamaz. Olayda; aşağıda açıklanacağı gibi ortada açılmış bir menfi tesbit davası yoktur.
Dosyadaki harç durumunu incelediğimizde; davacı 27,5.1994 tarihli makbuzla maktu dava harcı olarak (120.000) TL.sı ödemiştir. Bu harç, maktu harç olup ihraç kararının iptaline ilişkin dava için alınan harçtır. 1994 yılı için yayınlanan Harçlar Kanunu Genel Tebliğine göre konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda nisbi harç (tazminat davaları hariç) binde 30 dur. Davacının (978.328.250) lira borçlu bulunmadığının tesbiti hakkında menfi tesbit davası açması halinde bunun harcı (29.349.847) liradır. Dava açılırken bu harcın 1/4 ü peşin alınacağına göre davacının peşin nisbi harç olarak 7.337.461 lira yatırması gerekirdi.
Şimdi bu davanın konusu davacıya gönderilen 28.1.1994 ve 28.2.1994 tarihli ihtarlarda istenen (978.328.501) liranın ihtarlarda gösterilen sürede ödenip ödenmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olup olmadığı konusudur. Dava 27.5.1994 tarihinde açılmıştır, davacı, davalı kooperatife girdiği tarih olan 6.1.1984 tarihinden 7.2.1989 tarihine kadar sadece (3.524.150) lira yatırmıştır. 1984 yılından Yargıtaydaki karar düzeltme tarihine kadar bundan başka hiçbir para ödememiştir. Davacının Eylül 1995 tarihi itibariyle (1.001.137.778) lira borcu vardır. Davacı iddiasını bir an için doğru olduğunu gecikme nedeniyle yıllık %30 üzerinden borcu hesaplandığını düşünsek bile davacı (144.078.388) lira tutan bu borcunu dahi ödememiştir. Sayın Çoğunluk davadan sonra davacıya gönderilen 20.4.1995 ve 5.9.1995 tarihli ihtarlarda Mart 1995 sonu itibariyle davacı borcunun (711.186.818) lira olarak gösterildiğini, ihraca konu olan ihtarnameler bu tarihten önce gönderildiği halde miktarın daha yüksek olduğunu, bu konunun irdelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi bu ihtarlar görülen davadan sonra gönderilmiştir. Bu ihtarlardaki para ödenmediği için davacı muhtemelen yeniden ihraç edilmiştir, iste bu ihtarlar ancak yeni bir dava açılırsa o zaman irdelenebilir. Bu davaya konu olmıyan delilin, hele ortada menfi bir tesbit davası yokken irdelenmesini istemek 28.11.1956 gün ve 15/15 sayılı içtihadı Birleştirme kararına açıkça aykırı olmuştur.
Sayın Çoğunluğun kararında açıklandığı gibi kooperatifin 2.3.1991, 1.4.1991, 29.9.1991 ve 5.3.1994 tarihli Genel Kurul kararlarında borcunu süresinde ödemiyen ortaklardan sırasıyla yıllık, %60, aylık net %10, aylık net %_10 ve aylık net %20 gecikme faizi uygulanması benimsenmiştir. Dairemizin emsal teşkil eden bir kararında koopretif G.K.ca aylık %20, yıllık 240 faiz yürütülmesinde yasaya aykırı yön bulunmadığından mahalli mahkeme kararı onanmıştır (Y.11 H.D.10.12.1996 gün 1996/5948-8670). Ayrıca parasal edimlerini ödemekte geciken ortaklardan belli miktarda faiz alınmasına ilişkin G.K. kararları toplantıya katılan ve katılmayan tüm ortakları bağlar. Bu G.K.larının geçerli olması için ayrıca ortaklara tebliğine gerek yoktur (Y.11.H.D. 23.9.1993 gün 1993/2634 sayılı içtihadı). Davacı faize ilişkin Genel Kurul karalarının iptali için bugüne kadar iptal davası açmamıştır, bu kararlardan bazısının butlan ile malul olduğu konusunda keza bugüne kadar bir dava açmadığı gibi, görülmekte olan bu davada da aşırı faiz yürütülmesine ilişkin G.K. kararların butlanla malul olduğunun tesbitine dair bir dava açmamıştır. Davacı tarafından bu Genel Kurul kararlarının iptali veya butlanla malûl olduğuna dair bir dava yokken ve karar düzeltme dilekçesinde bu konuda bir talebi mevcut değilken Sayın Çoğunlukça bu konuların irdelenmesi gerektiğinden bahisle mahalli mahkeme kararının bozulması da doğru usul kurallarına aykırı olmuştur.
Yukarıda yazılı gerekçelerle sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararı ve onu onayan Dairemiz ilamı usul ve kanuna uygun bulunduğundan davacının karar düzeltme isteğinin reddi n e karar verilmesi gerekirken karar düzeltme isteğinin kabulü ve mahkeme kararının bozulması doğru olmadığından verilen karara muhalifim, 13.12.1996
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini