 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/7602
Karar No : 1996/7838
Tarih : 11.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 3.Ticaret Mahkemesince verilen 20.6.1996 tarih ve 773-414 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket için taşıma yaptığına, ancak Mazot bedelinin %75'i tutan taşıma ücretinin tamamı ödenmediği için davalı aleyhine başlatılan takibe haksız yere itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini takibin devamını 22.8.1991 tarihinden itibaren %54 ticari faiz uygulanmasını ve %40 dan az olmamak üzere inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ücretin sefer hesabına göre belirlendiğini ve müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair verdiği karar, davacı vekilinin temyizi üzerine 15.Hukuk Dairesinin 11.7.1995 gün ve 9447-6426 sayılı ilamında yazılı gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak toplanan deliller ve dinlenen tanıkların anlatımlarına göre, taşıma bedelinin sefer esasına göre saptandığa gerekçesiyle ve benimsenen15.7.1993 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne takibin 17.095.600 TL tutan bölümünün iptaline fazlaya ilişkin istemin reddine ve 6.838.240 TL inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına gere davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ancak önceki kararda mahkemece alacağın likit vasfına haiz olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı isteminin reddine dair karar verilmiş ve bu husus davacı tarafından temyiz edilmeyerek davalı yararına usulü müktesep hak oluşturmuştur. Bu durum karşısında mahkemece bozmadan sonra kurulan yeni hükümde bu yöne ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte yazılı nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halin de temyiz edene iadesine, 11.11.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.