 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E:1996/7271
K:1997/345
T:28.1.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 4. Ticaret Mahkemesince verilen 26.6.1996 tarih ve 365-323 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 28.1.1997 günündü davacı avukatı Ali Rıza Ö... ile davalılardan Ali ihsan önder ve avukatı Necla Kaynak gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı asil Ali İ...ve taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara-bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların müvekkili kooperatifin 1988-1990 yılları arasında yönetim kurul başkan ve üyeliğini yaptıklarını, görevleri boyunca kooperatifi zararlandırıcı iş ve işlemlerinden dolayı 24.11.1990 tarihli olağanüstü genel kurulda ibra edilmeyip haklarında dava açılmasının kararlaştırıldığını, açılan ağır ceza davasının serbest olduğunu ileri sürerek şimdilik (500.000.000)lira tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kooperatif kayıtlarına ceza davacı kapsamına ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalıların kooperatifi zarara uğratmadıkları, nacak kooperatif gider pusula ve bordrolarını, defter ve kayıtlarını bilerek gereği gibi düzenlemedikleri gerekçesiyle görevi kötüye kullandıkları kabul edilerek haklarında verilip kesinleşen ceza mahkemesi kararının bağlayıcı olduğu, bilirkişi incelemesiyle de davalıların davacı kooperatifi zarara uğrattıklarının saptandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Borçlar Kanunun 53. maddesi hükmünden hareketle, davalıların zimmet fiilini işlemedikleri yolundaki ceza mahkemesi kararı, hukuk hakimini bağlamaz ise de, davalıların görevi kötüye kullandıklarına dair mahkumiyet kararına dayanak oluşturan toplam (388.900.000)lira tutarında. (16) adet belgenin davalılarca sahte olarak düzenlendiğine dair sabit görülen vakıa mahkemeyi bağlar. Mahkemece seçilen uzman bilirkişi kurulunca, ceza davasında incelenen olgular beyanında dahi davalıların, davacı kooperatifi
(22.300.158) lira zarara uğrattıkları saptandığına göre, en azından ceza davasında maddi hesap hatası sonucu gözden kaçırılan bu miktar zararın kabul edilmesi gerekirken davanın tümüyle reddi doğru olmadığı gibi, ceza davasında inceleme dışı bırakılan ve raporun 7 ve 8. sayfalarında belirtilen ödeme belgelerinin incelenmemesi ve davacı kooperatif vekilince ileri sürülen diğer zarar ''iddiasının dayandırıldığı delillerin incelenmemesi ve davalıların (22.300.158)lira haricinde davacıyı zarara uğratıp uğratmadığının araştırılmaması doğru görülmemiş, eksik incelemeyle verilen hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA 6.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.1.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.