 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/6995
Karar No : 1997/109
Tarih : 20.1.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 16. Hukuk Mahkemesince verilen 24.6.1996 tarih ve 721-470 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 21.1.1997 gününde davacı avukatı M. Ali K... ve Gürcan T... ile davalı asil Orhan D... ve avukatı Yalçın D... gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, mimari projesi ve kontrol mühendisliğinin davalının yaptığı ulus 100. Yıl Çarşısı'nın mimarı projeden kaynaklanan nedenlerle verilmiş bir şekilde işletilemediğini, çarşının en önemli giriş katının açık ve boş olduğunu, buranın yeniden düzenlenerek hipermarket şeklinde hizmete sunmanın zaruret olduğunu, daha önce proje değişikliğine izin verilmesi hususunda açılan ilk davanın ret edilmiş ise de, bu aşamadan sonra davalının 21.4.1995 tarihli yazı ile (13.000.000.000) lira telif hakkı talep ettiğini, bunun fahiş olduğunu ileri sürerek projede değişiklik-izninin davalı mimara verilecek makul bir bedel karşılığında verilmesi, aksi taktirde davalının eser üzerindeki telif hakkının makul bir bedel üzerinden davacıya devrine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, aynı konuda açılan ilk davanın Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin E. 1990/22 K. 1991/173 sayılı kararı ile reddedildiğini, ortada kesin hüküm bulunduğunu, 100. Yıl Çarşısı ve Büro binasının komple bir eser olup, bir bölümünün telif hakkının satın alınmasının mümkün olamayacağını, müvekkilinin eseri üzerinde değişiklik yapılmasına muvafakati bulunmadığını ve buna da hakkı olduğunu, telif hakkının bir bedel karşılığı dahi devrine de razı olmadığını, buna rağmen mahkemece aksi kanaate varılacak olursa, uzun bir çalışma sorucu bedeli ve fikri çalışma ile ortaya konmuş ve yarışmayı kazanmış eser üzerindeki emeğin manen de belirlenmesi gerektiğin;, yalnızca proje çizim bedeline hükmedilemeyeceğini, öte yandan müvekkilinin hizmetlerine karşılık bir kısım haklarının da ödenmediğini alacaklarının güncelleştirilmiş bedelinin (3.194.304.460) lira olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve alacağın likit olmamasına göre inkar teminatının reddine, dava, delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı yerine getirilmeden önce kabul edildiğinden, vekalet ücretinin avukatlık asgari ücret tarifesinin 7 nci maddesi uyarınca tarifede belirli ücretlerin yarısına hükmedilmesine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamını dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Faiz hakkındaki temyizine gelince: davacı ile davalı arasında sigorta sözleşmesinden doğan bir hukuki ilişki bulunmaktadır. Davacı tacir olmasa dahi, TTK.nün 21/2 maddesi gereğince, iş o'nun içinde ticari sayılmak gerekir. Somut olayda, reeskont oranında faiz yerine, yasal faize hükmedilmesi bozmayı gerektirir ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.nun 438/7 maddesi gereğine hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm kısmının 3 ncü cümlesinde (%30 yasal faizi) ibaresinin kaldırılarak yerine (T.C.Merkez Bankasınca avans kredilerine uygulanan %64 ve artan eksilen oranlarda reeskont faiz) ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davacı vekili gelmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı fazla alınan 2.212.635-lira harcın isteği halinde temyiz edene iadesine. 20.1.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.