 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E. 1996/6835
K. 1996/7296
T. 30.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KASKO SİGORTA POLİÇESİ
SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME
KARAR ÖZETİ : Davalı sigorta şirketi; sigorta poliçesini düzenlerken, her iki davalıyı sigorta lehdarı olarak göstermiş bulunmaktadır. Bu durum karşısında, oluşan hasar sebebiyle her iki lehdara tazminatın eşit olarak bölünerek ödenmesi gerekir. Mahkemece bu husus dikkate alınarak, fazladan ödenen sigorta bedelinin, her iki davalıdan eşit olarak tahsiline karar verilmelidir.
(818 s. BK. m. 62)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (İstanbul Asliye 5. Ticaret Mahkemesi)'nceverilen 24.6.1996 tarih ve 1140-626 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı Mustafa vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; davalı Kudret'in aracını davacı şirkete kasko sigorta poliçesiyle sigortalattığını, sigorta sahibi bölümünde Kudret ve Mustafa'nın yazılı olduğunu, aracın hasarlanması üzerine (99.653.000) liranın Kudret'e ödendiğini, ancak aracın davalı Mustafa adına kayıtlı olması nedeniyle ikinci defa Mustafa'ya ödeme yapılmak zorunda kalındığını, mükerrer ödemeden dolayı (99.653.000) liranın haksız olarak tahsilat yapan davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Kudret vekili, müvekkilinin aracı adi senetle Zekeriya'dan satın aldığını ve davacı şirkete sigortalattığını, sigorta primlerini ödediğini, Mustafa'yı tanımadığını, kazayı da kendisinin yaptığını Mustafa'ya ödeme yapılırken kendisine haber verilmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Mustafa vekili; aracın müvekkili adına kayıtlı olup, poliçenin de müvekkili adına yapıldığını, diğer davalının aracı kaza anında kullanan kimse olduğunu, tüm kayıtların müvekkili adına olduğu gibi ödemenin de müvekkiline yapılmasının doğru olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, poliçe icra dosyası, trafik kaydı bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından bilirkişi kurulu raporunda her ne kadar araç kaydının Mustafa adına olduğu anlaşılmışsa da aracın zilyedinin davalı Kudret olduğu ve fiilen istifade etmesi nedeniyle de Kudret adının poliçeye dercedildiği hasar tazminatının davalı Kudret'e ödendiği, faturada her iki davalının da yazılı olduğu, aracın Mustafa adına kayıtlı olmasına rağmen Kudret'in de adının yazılmasının Kudret'in araçla ilgisinin bulunduğunu gösterdiğinden, hasar tazminatını Kudret'in alması gerektiği düşüncesinde olduklarını belirttikleri, mahkemece rapora itibar edildiğinden davalı Kudret açısından davanın reddine, (99.653.000) liranın davalı Mustafa'dan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı Mustafa temyiz etmiştir.
Davalı sigorta şirketi, sigorta poliçesini düzenlerken her iki davalıyı sigorta lehdarı olarak göstermiş bulunmaktadır. Bu durum karşısında, oluşan hasar sebebiyle her iki lehdara tazminatın eşit olarak bölünerek ödenmesi gerektiğinden, mahkemece bu husus dikkate alınarak fazladan ödenen sigorta bedelinin her iki davalıdan eşit olarak tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Mustafa vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.10.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.