Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce verilen 21.6.1996 tarih ve 922-473 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

 

Davacı vekili, 31.3.1980 tarihinden beri davalı kooperatif üyesi olup tüm yükümlülüklerini aksatmadan yerine getiren müvekkilinin, herhangi bir ihtar yapılmaksızın ortaklık kaydının silindiğinin kendisine sözlü olarak bildirildiğini, yapılan bu işlemin Yasaya ve anasözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin üyeliğinin tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı vekili, davacının (15) yıl önce üyelikten ihraç edildiğini, hak düşürücü süreden sonra dava açıldığını savunmuştur.

 

Mahkemece; iddia, savunma ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 25.3.1980 tarihinde üyeliğe giriş sırasında yatırdığı (6.000) TL. dışında davalı kooperatife olan hiçbir akçalı yükümlülüğünü yerine getirmediği, özel borç ilişkilerine uygulanan en uzun sürenin dahi (10) yıl olmasına nazaran davacının (16) yıl sonra üyelik iddiasında bulunmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

 

Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.

 

Bilirkişi incelemesi sonucunda alınan rapora göre, davacının 25.3.1980 tarihinde kooperatif ortaklığına kabul edilerek kendisinden ortaklık payı adı altında (6.000) TL. tahsil edildiği ve fakat bundan sonra herhangi bir ödeme yapmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, davalı kooperatifçe ortaklık ilişkisi devam ettiğine göre, davacının ödemesi gereken ana paranın faizleriyle beraber davacı dan talep edilmesi, ödemediği taktirde ise hakkında yasa ve ana sözleşmede öngörülen ihraç prosedürünün işletilerek davacının ortaklığına son verilmesidir. Ortaklık ilişkisi devam ettiği sürece, zamanaşımı süresinin işleyeceğinden bahsedilemeyeceğine göre, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

 

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 31.10.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972