 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/6553
Karar No : 1996/6992
Tarih : 18.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : H.Tekstil Ürünleri San. Tic. ile A.H. Sigorta A.Ş. arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 22.12.1995 gün ve 29-1508 sayılı hükmü bozan dairenin 4.6.1996 gün ve 1814-4079 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin Avusturya'da bulunan alıcı firmaya gönderdiği tekstil ürünlerini dava dışı İ.Taşımacılık A.Ş.'ye ait TIR aracı ile taşıttığını, ancak 23-24 Eylül 1991 tarihinde Romanya'da TIR'ın dorsesinde vuku bulan yangın sonucu davalıya sigortalı malların tümünün yandığını, durumdan davlaı sigortacıya derhal haber verildiğini, şifahi görüşmelerin sonuç vermemesi üzerine 1.11.1992 tarihli faxla hasarın tazmininin istendiğini, davalının oyalama yolunu tercih edip hasar bedelini ödemediğini ileri sürerek (2.652.240) Avusturya Şilini'nin en yüksek faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki kur karşılığının davalıdan tahsilini, mümkün olmadığı takdirde (1.030.474.807) TL.'nın % 54 faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının tazminat isteminin reddedilmediğini, sadece araştırma için zamana ihtiyaç duyulduğunu, ihbarın bir ayı aşkın süre sonra yapıldığını, araştırma sonucu alıcının 10.9.1991'den önce mal ulaşmaması halinde bildirildiği siparişin iptalinden sonra gönderilen malların alıcısınca logolarını ihtiva ettiğinden ekonomik değeri olmadığını, aracın Romanya'ya 10.9.1991 tarihinde giriş yapmasına rağmen iki günde aşılacak ülkeyi zamanında terk etmediğini 23-24 Eylül 1991 gecesi yol kenarına bekçisiz bırakılan ve terk edilen aracın kuşku uyandıracak şekilde tamamen yandığını, alıcı firmanın müflis olduğunu, hayali bir ihracatın söz konusu olabileceğini, araştırmanın devam etmesi nedeniyle erken açılan bir davanın bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Karar Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davacı şirketin, davalı sigorta şirketi aleyhine açtığı sigorta tazminatı davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, dairemizce "davacının tazminat isteme hakkı bulunduğunun kabulü ilme işin esası ile ilgili araştırma yapılıp bir karar verilmesi gerekir" gerekçesiyle bozulmuştur. Bu kez davalı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunmuş olması nedeniyle yeniden yapılan inceleme sonunda;
Dairemiz bozma kararında, "davalı, davacının dava dışı taşıyıcı ve sürücüsü ile birlikte hareket ederek taşınan malları kasten yaktığını iddia ve ispat etmediği" belirtilmiş ise de, davalı vekilinin 19.3.1992 tarihli cevap dilekçesinin 5. maddesinde araç şoförünün Romanya polisine verdiği beyanın gerçek olmadığı ve soruşturmadan olayın düzmece olduğundan bahisle İnterpole suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürüp 27.4.1992 tarihli delil ibrazı ve açıklama ile ilgili dilekçenin 7. maddesinde zikredilen bilgi ve belgelerin Avusturya'daki Bundeslander sigorta şirketinden mahkemece re'sen istenmesi talep edildiğine göre, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılması ve bu çerçevede tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilip olayın sigorta teminatı kapsamında kalıp kalmadığı, teminat kapsamında kaldığı takdirde, dorsenin korumasız olarak bırakılıp terk edilmesinde sürünün kusuru söz konusu olabilir ise de, bu husus davacının sigorta poliçesine göre isteyebileceği tazminatı engellemez, hasarın geç ihbarı herhangi bir kasta dayanmıyorsa, davacı sigorta poliçesine göre tazminat isteyebilir. Ancak, sigorta ettiren kimsenin kusuru halinde, bu kusurun ağırlığına göre davalı sigortacının ödemekle yükümlü olduğu bedel indirilebilir (T.T.K.1292 md.). Bunun yanında, davalı işbu davanın erken açıldığını ve araştırmaya zaman kalmadığını bildirerek ödemeden kaçındığını savunmuş ise de, bu savunmasının ispatı yönünden mahkeme kararına kadar herhangi bir delil de getirmemiştir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; davalının Avusturya'daki Bundeslander sigorta şirketinden soruşturma ile ilgili belgelerin celbi ile yangının kasten çıkarılıp çıkarılmadığının değerlendirilip sonucuna göre sigorta teminatı kapsamında kalıp kalmadığı ve kalıyorsa işin esası ile ilgili araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi grekirken eksik soruşturmayla yazılı bir karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bu nedenle değişik gerekçeyle bozulması ve sair karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile yerel mahkemece verilen 22.12.1995 gün 1992/29-1508 sayılı kararın bozulması ile ilgili Dairemizin 4.6.1996 gün ve 1996/1814-407 sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının değişik gerekçeyle BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.10.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.