 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E:1996/654
K:1996/1182
T:26.02.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 17.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 4.10.1995 tarih ve 90-527 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı araca davalı E...'ye ait araç sürücüsünün %25 kusurlu olarak çarpması sonucu 70.317.000 TL zarar meydana geldiğini, davalı aracının diğer davalıya .zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu ileri sürerek, kusur oranına isabet eden 17.579.250' TL' nın olay tarihi 22.4.1994 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş olup, birleşen davada ise bakiye zarar 44.431.750 TL'nın ödeme tarihinden itibaren davalılardan reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı E... vekili savunmasında bu ve birleşen davada olayda müvekkiline ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, istenen miktarın fazla olduğunu, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı sigorta vekili savunmasında; müvekkilinin trafik sigorta poliçesinden doğan sorumluluğunun 25.000.000 TL ile sınırlı olduğunu, kusur oranına göre sorumluluklarının kabul edildiği takdirde aynı olayda dava dışı şahsa ait koyun sürücünün dahi zarar gördüğü dikkate alınarak K.Y.T.Y 96.maddesine göre paylaştırma esaslarının uygulanmasını, asıl davada fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmadığını, bu nedenle birleşen dava ile esas davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, kazada davalı E...sürücünün %100 kusurlu olduğu ve kasko sigortalı araçta 62.011.000 TL hasar meydana geldiği gerekçesiyle davanın kabulü ile bu miktarın olay tarihi 22.4.1994 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve
müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı E... vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili ilk davada fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmaksızın ve kusur oranının da değişebileceğini ileri sürmeksizin %25 kusur oranına isabet eden zararının tazminini istemiştir. İlk davada davacı artık davalının kusur oranının daha fazla olduğunu ileri sürme olanağını yitirmiştir. Bu nedenle ek dava ile davalının %100 kusuruna göre saklı tutulmayan zararını isteyemeyeceğinden, ek davanın reddi gerektiği halde, kabulü doğru görülmemiştir.
3-Davacı ilk davada olay tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte, sigortalısına ödediği tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir. Davacı sigorta, T.T.K.nün 1301 .maddesine göre, sigortalısına ödeme tarihinden itibaren sigortalısının halefi sıfatını kazandığından ödeme tarihi itibari ile reeskont faizine hükmetmek gerekir iken; yazılı şekilde dava tarihi de yanlış değerlendirilmek sureti ile bu tarihten itibaren reeskont faizine hükmedilmesi doğru görülmemiş olup, hükmün bu nedenle dahi bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda l nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.2.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.