 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/6534
Karar No : 1996/7058
Tarih : 21.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Beyoğlu Asliye 1. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 25.6.1996 tarih ve 746-335 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirkete nakliyet rizikolarına karşı sigortalı teneke levha emtiasının davalı tarafından taşıması sırasında hasarlı teslim edildiğini ileri sürerek sigortalısına ödenen 60.946.035 TL tazminatın reeskont faiziyle talep etmiştir.
Davalı vekili, dava dilekçesinde dava konusu belirtilmeyip dilekçenin iptali gerektiği, tespit ve ihbara ilişkin vecibelerin yerine getirilmediğini, sorumluluğun TTK'nun 1114. maddesi ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillerle ve bilirkişi raporuna göre, davcıya sigortalı teneke levhaların davalı tarafından taşıma sırasında hasarlanarak teslim edildiği, hasardan davalının sorumlu olduğu, ancak konişmentoda yükün değerinin belirtilmediği tesbitine yarayacak kayıtların da bulunmadığı, fatura, kredi mektubu gibi belgelere de atıf yapılmadığından sorumluluğun TTK'nun 1114. maddesinde belirtilen parça başı sorumlulukla sınırlı olduğu gerekçesiyle 200.000 TL tazminatın 8.9.1995 tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan tahsiline fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava konusu, taşınan emtianın 212.951 kg elektrikli teneke levha olduğu, 154 palet içerisinde taşındığını içeren bilgilerin konişmentoda yer almış bulunması karşısında cinsi, ağırlığı ve niteliği belli olduğuna göre, emtianın değerinin tesbiti mümkündür. Bilirkişi raporunda da ekspertiz raporuyla saptanan zararın kadri maufunda olduğuna değinilerek zararın saptanmış olmasına göre olayda TTK'nun 1114. maddedeki parça başı sorumluluk esaslarına göre çekişmenin çözümlenmesi mümkün değildir. Dairemizin itikrar kazanan uygulamasına göre; konişmentodan emtianın değerinin saptanmasına imkan veren bilgiler (cins, ağırlık, ölçü gibi) varsa gerçek zararın hesap edilerek hüküm altına alınması gerekir.
Yargılama aşamasında bilirkişi tarafından yapılan incelemede, ekspertiz raporundaki hasar miktarı kadri maufunda bulunmuş olmasına göre bu miktar üzerinden davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Davalı vekilinin bozma nedenine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 248.300 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz eden davalıdan alınmasına, 21.10.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.