 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/6110
Karar No : 1996/6241
Tarih : 30.09.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Tekirdağ 1.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 24.5.1996 tarih ve 112-201 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, daha önce konulan rehin hakkına konu olan ve ödenmemiş 88.965.27 ABD doları süresterya alacağının, süresterya süresinin başladığı tarihten itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a md. uyarınca faizi ile birlikte tahsili ile, davalı tarafça rehne konu alacak karşılığında ibraz edilen teminat mektupları üzerinde yine davalı tarafından vaki muarazanın men'ini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yanıt dilekçesinde davanın bir zarar-ziyan davası olduğunu, bu nedenle davalının ikametgahı olan Çorluda açılması gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma ve dosya arasındaki yazılara göre; taraflar arasında akde dayalı bir ilişki bulunmadığı, genel kurallara tabi olan tazminat davasının davalının ikametgahı mahkemesinde açılması gerektiği yetki itirazının yerinde bulunduğu gerekçesi ile davalı konişmento hamili olup, taraflar arasında başkaca bir sözleşme bulunmadığından mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde, dosyanın yetkili Çorlu Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Her ne kadar yetki itirazının süresinde ileri sürülmediği savunulmuş ise de, cevap süresinin 24.5.1996 gününe kadar uzatıldığı ve davalının 24.5.1996 tarihinde verdiği ek layiha ile yetki itirazında bulunduğu anlaşıldığına göre, yetki itirazının süresinde yapıldığının kabulü gerekir. Ancak dava konusu alacağın sürestarya alacağı olduğu konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Süresterya alacağı bir para alacağıdır ve BK.nun 73. Md.ne göre, alacaklının varma zamanındaki ikametgahında ödenebileceğine göre, davacı kendi ikametgahı mahkemesinde dava açabilir. Kaldı ki, somut olayda konişmentoda davalı alıcı olup, boşaltma Tekirdağ Limanın da yapıldığına göre davanın açıldığı ifa yeri olan Tekirdağ Mahkemesi de, davaya bakmaya yetkilidir.
Bu durumda mahkemece, yetki itirazının reddi ile tarafların kanıtları toplandıktan sonra kanıtlar değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde hüküm kurulmak gerekirken, yazılı nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın davacı yararına (BOZULMASINA), oybirliğiyle karar verildi.