 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/5898
Karar No : 1996/6017
Tarih : 24.9.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesince verilen 18.4.1996 tarih ve 352-259 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1950 yılında Türkiye Zirai Donatım Kurumunda çalışmaya başladığını, 1969 yılında kurulan davalı kooperatifin ortağı olduğunu, TZDK'da çalışan herkesin doğal kooperatif ortağı sayılıp aidatların maaştan kesildiğini, müvekkilinin kooperatif ortaklığından çıkarıldığını, bu hususu haricen öğrendiğini kendisine bu konuda tebligat yapılmadığını ileri sürerek kooperatiften çıkarılma kararının iptali ile ortaklığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap vermemiş, duruşmada davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosyadaki yazıla kanıtlara göre davacının Zirai Donatım Kurumu mensubu olduğu, anılan kurura çalışanlarının üyesi bulunduğu Sağlık Koruma Derneğinin bilahare davalı kooperatif ile birleşerek dernek üyelerinin kooperatife ortak yapıldıkları, davalı tarafça itiraz edilmeyen Sağlık Koruma Derneği Başkanlığının davacı ve eşine hitaben yazılan yazıdan davacının bu derneğin üyesi olduğunun anlaşıldığı, davacının bilahare davalı kooperatiften ihraç edildiğinin davalının bilahare davalı kooperatiften ihraç edildiğinin davalı tarafça kanıtlanmadığı, bu durumda davacının halen kooperatif ortağı olduğunun kabulü gerektiği sonucuna varılarak ve bu gerekçeyle davacının davalı kooperatifin ortağı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, davacının daha önce Zirai Donatım Kurumu Mensupları ve Emeklileri Derneği üyesi olduğu ve bu derneğin davalı kooperatifle birleşmesi üzerine dernek üyelerinin kooperatife ortak yapıldıkları benimsenerek davanın kabulü cihetine gidilmiş ise de; dava dosyasında davacının anılan dernek üyesi olduğuna dair (TZDK Mensupları Sağlık Koruma Derneğinin davacıya gönderdiği ve aidat ödemesini bildiren tarihsiz bir yazıdan başka) bir belge bulunmamaktadır.Kaldı ki anılan bu yazıda aidatın ödenmemesi halinde yeni kayıt işlemi yapılmayacağı da bildirilmiştir.öte yandan anılan derneğin davalı kooperatifle birleştiğine ilişkin bir belge ya da rastlanmamıştır.
O halde mahkemece davalı kooperatifin sicil dosyası getirtilerek davacının ZDK Mensupları Sağlık Koruma Derneği üyesi olup olmadığı ve daha sonra derneğin kooperatifle birleşmesi neticesi kooperatif ortağı olup olmadığı belirlenmeli, sözü edilen birleşme konusu açıklığa kavuşturulmalı, davacının kooperatif ortağı olduğuna dair başkaca delilleri varsa onlar da istenmeli ve toplanan deliller çerçevesinde bir karar verilmelidir.Bu hususlar nazara alınmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş olup; kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.9.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.