 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/5195
Karar No : 1996/5691
Tarih : 16.9.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 1.Ticaret Mahkemesince verilen 28.3.1996 tarih ve 965-217 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözleşme uyarınca, taşınmasını üstlendiği davalıya ait malzemelerin, davacının yükleme tarihini ve yetkili bir elemanının hazır bulunmasını beklemeden çift çekerli TIR'a yüklenmesi gereken motor ve transmisyonu yükleme yerine gelen araçlardan normal TIR'a yükleyip hatalı yükleme sonucu yükün kayarak aracın devrilmesine neden olduğunu, taşıma ücretinin talep edildiğinde faturaya itiraz etmeyen davalının taşıma ücretini eksik ödediğini aleyhine girişilen icra takibine itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini, %40 inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hasarın nakil sırasında meydana geldiğini, malın hasarlı taşınması nedeniyle davacıya 300.000.000 TL avans olarak ödenip, kalan kısım sigortadan hasar bedeli tazmin edildikten sonra davacıya ödendiğini, itirazın haksız olmayıp, likid bir alacak olmadığından inkar tazminatı istenemeyeceğini, haksız takip nedeniyle davalının %40 inkar tazminatı ile mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının aleyhine başlatılan icra takibine itirazın haklı olduğu, meydana gelen hasardan davacının sorumlu olduğu, "taşıma ücretinin haklı nedene dayalı olarak kısmen geç ödendiği, davalının temerrüdünün söz konusu olamayacağı, alacak aslı ödenmiş bulunmakla tarafların faiz ve inkar tazminatı isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle, asıl alacak ödendiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacının faiz ve inkar tazminatı talebi ile davalının inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm. davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarını reddi gerekmiştir.
2-Ancak, davacı icra takip talepnamesinde, fatura bedeli olan 658.150.000-TL üzerinden faiz istemiştir. Takip tarihinden önce kısmi ödemede bulunulduğuna göre, temerrüt tarihinden kısmi ödeme tarihine kadar alacağın tamamı, kısmi ödemeden sonra ise kalan kısım için gecikme faizi hesaplanarak, icra takibinin belirlenen faiz miktarı üzerinden devamına karar vermek gerekirken, faiz isteminin, de reddi doğru değildir. Borçlunun inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için onun ödeme emrine kötüniyetle itiraz etmiş olması kural olarak şart değildir. Alacağın likid olması ve belirlenebilir bulunması yeterlidir. Davalı, davacının haklılığını kabul edip dava sırasında bakiye bedeli ödediğine göre, davacı inkar tazminatına hak kazanmıştır. Mahkemece, bu hususunda gözardı edilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda l nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin 2 nolu bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, Ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı fazla alınan 255.700 lira harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 16.9.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.