Hukuki.NET

T.C.      
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/3155
Karar No : 1996/4383
Tarih : 13.06.1996

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
    DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 12.12.1995 tarih ve 401-473 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
    KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin kapatılan M.Bank aracılığıyla satın aldığı 31.8.1994 vadeli 110.000.000 TL nominal bedelli hazinebonosu bedelinin ve işlemiş faizinin, asıl borçlu ve sorumlu davalı Hazine'den tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini davaya bakmaya Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, Hazine'nin herhangi bir işlem ve eylemi bulunmadığı gibi, davacının elindeki makbuzun Hazine bonosu olmayıp, repoya ilişkin belge olduğunu, Hazine'nin sorumlu olmadığını, davanın doğrudan M.Bank'a yönetilmesi gerektiğini, davacının M.Bank tarafından verilen "emanet makbuzu" karşılğında satın almak amacıyla menkul kıymetin bedelini M.Bank'a ödediğini, bu nedenle davanın usulden ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya arasındaki yazılara göre, görev itirazı yerinde olmadığından, yetki itirazı süresi bulunmadığından reddedildiği, husumetin M.Bank'a yönetilmesi gerektiği, ancak M.Bank'ın iflas etmiş olması dolayasıyla davanın iflas idaresine karşı açılması gerektiği gerekçesiyle, davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkilinin M.Bank İzmir şubesine başvurarak 2.9.1994 tarihinde 31.8.1994 vadeli 110.000.000 TL nominal değerli bir adet Hazine bonosu aldığını, bu bankanın kapanması ve bankanın sadece aracı kurum olması itibariyle asıl ilişkinin müvekkili ile Hazine arasında oluştuğunu, asıl borçlunun Hazine olduğunu iddia ederek bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Doğru bir sonuca varılabilmesi için dosyadaki kanıtlara göre olayın irdelenmesi gerekmektedir.
    Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve görevleri hakkındaki 3274 sayılı yasanın 9/b bendinde, Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu çıkarmak yetkisinin bu Müsteşarlığa verildiği, aynı yasanın 2 ve 17/c maddelerinde ise bu Müsteşarlığın Başbakan'a bağlı olduğu, Müsteşarlığı Başbakanlığın temsil edeceği anlaşılmaktadır. 4353 sayılı yasanın 2/c, 2/d, 3/b ve 18'inci maddeleri uyarınca Başbakanlık ve Bakanlıkların Devlet Tüzel Kişiliğinin birer organı oldukları için açılan davalarda taraf ehliyetine sahiptirler. Burada davanın amacı Devlet Tüzel Kişiliğini dava etmek olduğundan Başbakanlık yerine Hazine terimi kullanılması ve bu ibarenin çoğunlukla Maliye bakanlığı ile eş anlamda kullanıldığı anlaşıldığından, devlete ait davaları takip Hazine avukatlarına ait olup, davaya da Hazine avukatı girdiğinden temsilci de yanılma olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda deliller toplanmadan ibraz edilen Emanet Makbuzunun hukuki mahiyeti araştırılmadan ve aşağıdaki hususlar dikkate alınmadan davanın husumetten reddi doğru olmamıştır.
    Uygulamada Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nca ihraç edilen Hazine  onoları, aracı kurum olan bankalarca Hazine'den ihale yolu ile satın alınmakta ve banka portföyüne girmekte ve banka tarafından isteklilere satılmaktadır. Diğer yöntem ile birer aracı kurum olan bankalar bu bonoları hazineden satın almamakta sadece bunların satışına aracı olmak suretiyle bu satımdan belli bir komisyon almaktadırlar. Bu iki durumun farklı hukuki sonuçları olacağı ve Hazine'nin hasım olup olamayacağı ancak bu araştırmanın sonucunda belli olacağı aşikâr iken hiçbir araştırma yapılmaması doğru değildir.
    3794 sayılı yasa ile değişik 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca çıkarılan Seri: V No: 7 sayılı Tebliğin 5'inci maddesinde, Hazine bonolarının menkul kıymetler olduğu vurgulanmış, yine Sermaye Piyasası Kurulunca yayınlanan Seri: V No: 19 sayılı Tebliğin 7 ve devamı maddelerine göre bankaların menkul kıymetlerin alım-satımına aracılık edecekleri kabul edilmiştir. Menkul kıymet olarak bunların, belirli bir meblağı temsil etmek suretiyle, ortaklık veya alacaklılık hakkını gösteren, dönemsel gelir gtiren veya mali imkânlar sağlayan tertip ve/veya seriler halinde çıkarılan sermaye piyasası aracı olarak kullanılan kıymetli evrak olduğu vurgulanmış, bunların şekil şartları kurulan tebliğ ve sirkülerinde açıklanmıştır. TTK'nun 558/1 maddesi uyarınca kıymetli evrak borçlusu ancak senedin teslimi karşılığında ödeme yükümündedir. BK'nun 73/1 hükmü, götürülecek yani alacaklının ikametgâhında ödenecek borçlar içindir. Aranacak veya aldırılan borçlar için BK.73/1 maddesi uygulanamaz. Kıymetli evraktan doğan alacaklar aranacak alacaklardan olduğundan borçlunun işyeri veya ikametgâhında ödenecektir. Araştırma sonucu da davacının Hazine bonosu aldığı kanıtlanması halinde davanın bu yetki kurallarına göre açılması gerekecektir. Nitekim Hazine vekili yetki itirazında bulunmuş ancak esasa girilmediğinden bu itirazı usulden red edilmiştir.
    Diğer taraftan dava dilekçesinde davalı Hazine'nin adresi Ankara olarak gösterilmiş ve dava dilekçesi Ankara'da Muhakemat Genel Müdürlüğü'ne 10.10.1995 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı vekili esasa cevap ve diğer itirazları ile birlikte yetki itirazını 30 gün içinde 3.11.1995 tarihli dilekçesi ile mahkemeye bildirmiş, mahkemece 10 günlük süre geçtiğinden yetki itirazını bu nedenle red etmiştir. Bilindiği gibi 16.7.1981 gün 2494 sayılı yasa ile HUMK'nun 195/2 maddesi değiştirilmiş ve 8.1.1943 gün 4353 sayılı kanuna tabi kuruluşlar hakkında cevap süresi 30 güne çıkarılmış, 2494 sayılı yasanın geçici 1 md. 1 cümleye göre bu değişiklik 18.8.1981 tarihinden sonraaçılan davalarda uygulanacağından davalı Hazine vekilinin yetki itirazı süresinde yapıldığından süre yönünden yetki itirazının reddi de doğru olmamıştır.
    Bütün bu açıklamalar davacının Hazine bonosu aldığının sübut bulması halinde geçerli olacaktır. Dosyaya ibraz edilen 3.1.1994 tarihli Emanet makbuzu üzerine dava dışı banka tarafından Hazine bonosu karşılığı olduğunu gösterir damga vurulmadığı gibi alındığı iddia olunan hazine bonosunun seri numaraları yazılmadan davacıya bu Emanet Makbuzu verilmiştir. Sermaye Piyasası Kurulunca ilki 31.7.1992 gün ve 21301 sayılı mükerrer Resmi Gazete'de ve son olarak 1.3.1995 gün ve 22217 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan "Menkul Kıymetlerin Geri Alma ve Satma Taahhüdü ile Alım-Satımı hakkında Tebliğ" ile Y.H.G.K'nun 31.3.1993 gün Esas No : 1992/19-789 K. 126 (İ.K.İ.D. Temmuz 1993 sh:9657 vd.) sayılı kararlarında Repo ve Ters Repo4nun ne olduğu geniş şekilde açıklanmıştır. Nitekim davalı vekili de olayda Repo bulunduğunu savunmuş ancak mahkemece bu konuda hiçbir araştırma yapılmamıştır. Oysa ibraz edilen Emanet Makbuzu Repo ve Ters Repo olarak değerlendirildiğinde bu kez davacı ile dava dışı M.Bankası arasında sözleşme ilişkisi kurulmuş olacak o zaman gerçekten Hazineye husumet düşmeyecektir.
    O halde mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda deliler toplanmadan, gerekli incelemeler yapılmadan davanın husumet noktasından reddi doğru olmamış ve taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü gerekmiştir.      SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13.6.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Suçlar] Dolandırıcılık mı hukuki ihtilaf mı 
  • 25.04.2024 13:09
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini