 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E:1996/3130
K:1996/5514
T:3.6.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması onunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı, avukatına duruşmalı davacılar avukatı tarafından da duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili avukat Murat Ö... ile davalı vekili avukat Ali A...ve Kemal İ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı adına kayıtlı bulunan İstanbul Bakırköy İlçesi Kartaltepe mahallesi ada 115 parsel 111 deki 5. kat 22 nolu daireyi 1.287.420.000 TL. karşılığında satın almak üzere davalı sözleşme aktettiklerini satış koşullarına göre Ziraat Bankası Bakırköy Şubesi kanalı ile davalı hesabına 150.000 DM havale aldıklarını satış tarihinde l Alman Markının Türk lirası siliğin in 9.990.018 Tl. olduğunu sonradan anladıklarını gerçekte 120.708 Alman Markı ödeme yapmaları gerekirken hatan 160.000 DM ödemede bulunduklarını öne sürerek ödenen davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, satımın l 50.000 DM üzerinden kararlaştırıldığının bu satış parasının da banka hesabına yatırıldığını ve aynı gün tapusunun verildiği o nedenle fazla ödemenin söz konusu olmadığını savunmuş davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 19.653 Alman markı üzerinden davanın kabulü ile aynen yada karşığı olan 194.110.519 T.L.nin 18.1.1994 tarihinden itibaren % faizi ile davalıdan tahsiline fazla istemin reddine karar verilmiştir. Hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1.)Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde taraflar arasında aktedilen tapudaki resmi sözleşmede satış parasının 1.287.420.000 T.L olduğu açıktır. Davacılar tapudaki bu miktar saçış parasına rağmen davalıya 150.000 DM hataen ödediğini öne sürmüş bu maddi olguya dayanmışlardır. Davalı ise gerçek satış parasının 150.000 DM üzerinden aktedildiğini savunmuştur. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü ispat yükümünün taraflardan hangisine
düşeceği noktasının belirlenmesinde toplanmaktadır. Somut olayın özelliği özellikle davacılara 150.000 DM davalı sendika hesabına bankaya yatırılmış olmaları ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının iddiasını yasal delillerle kanıtlaması gerekeceği açıktır. Davacılar böyle bir yasal delil gösterememişler ve 14.8.1995 tarihli dilekçelerinde karşı tarafa yemin teklifinde bulunmayacaklarını da bildirmişlerdir. Hal böyle olunca kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
2- Bozma nedenine göre davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1. bent de açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA., ikinci bent de açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemesine. 6.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 3.6. 1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.