 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/2099
Karar No : 1996/2620
Tarih : 11.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19.4.1995 tarih ve 92/-353 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü.:
Davacı vekili, müvekkiline kasko poliçesi ile sigortalı araca 11.11.1991 günü davalı Tuncer Y... 'a ait aracın, sürücüsü olan diğer davalı olayda astı kusurlu şekilde çarparak oluşturduğu hasar bedelinin müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini ileri sürerek, 4.537.500 liranın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ziya Ç... kusurun karşı tarafta olduğunu savunmuştur.
Diğer davalı vekili, müvekkilinin aracı 17.9.1992 tarihinde dava dışı Yüksel A.... 'e sattığını ve aracın sadece müvekkili tarafından kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre, davalı sürücü Ziya Ç... 'ın olayda %75 oranında kusurunun bulunduğu gerekçesiyle davalı Ziya aleyhine açılan davanın kısmen kabulüyle, 4.536.960 liranın 12.12.1994 tarihli oturumda davalı Tuncer Y... yönünden davayı atiye terk ettikleri beyanında bulunmuş ise de, anılan davalının H.U.M.K.nun 185. maddesinde açıkladığı şekilde davayı geri alma isteğine açık rızası bulunmadığından yağılan beyanın davayı geri alma işlemini tek başına gerçekleştirdiği düşünülemeyeceği için, davanın bu davalı yönünden H.U.M.K.nun 409. maddesi uyarınca takipsiz bırakılmış sayılması gerekeceği ve bundan sonra 30.11.1994 günü verilen dilekçe ile harcı da yatırılmak suretiyle davalı Tuncer aleyhine açılan davanın süresinde yenilendiği gözetilerek, mahkemece anılan davalı hakkındaki davanın görülerek sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde karar ittihazsına yer olmadığına dair hüküm teşhisi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine,11.4.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.