 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E. 1995/8310
K. 1995/9327
T. 18.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR ÖZETİ: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gereğince; yargılamanın açık olması ve yargılama sonun mahkemece verilen kararın açıkça belirtilmesi gerekir. Sonradan yazılan gerekçeli karar da kısa karara uygun olmalıdır. Aksi halde yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararlarına güven sarsılmış olur.
(2709 s. Anayasa m. 149)
(YİBK., 10.4.1992 gün ve Esas no : 1991/7, Karar no : 1992/4 s.)
Taraflar arasındaki davadan dolayı (İstanbul Asliye 7. Hukuk Mahkemesi)'nce verilen 15.12.1994 tarih ve 413-948 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalılardan Hazine vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu kere ikmalen gelmekle dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirket nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı araca davalıların malik ve sürücüsü olduğu aracın tam kusurlu olarak çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, olay nedeniyle sigortalıya (12.946.243) lira tazminat ödendiğini ileriye sürerek, bu meblağın faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında da zararın sigorta şirketinden tahsil edildiğini belirterek yargılama gideri, faiz ve ücreti vekalete hükmedilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili; hasar ve kusur oranının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalıya tebligat yapılmamıştır.
Mahkemece; kısa kararda asıl alacak tahsil edildiğinden bu yönde karar ittihazına yer olmadığına, (12.926.243) liranın faizinin davalılardan tahsiline karar verildiği halde gerekçeli kararda davanın kabulü ile (12.926.243) liranın ödeme tarihinden %30 faizi ile davalılardan tahsiline, yargılama giderleri, harç ve ücreti vekalet ile davalıların sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
1- T.C. Anayasası, yargılamanın aleniyeti ilkesini benimsemiştir. Bir başka deyişle, yargılama açık olacak ve yargılamanın sonunda mahkemece verilen kararda açıkça belirtilecektir. Sonradan yazılan gerekçeli kararın da bu kısa karara uygun olması gerekir. Aksi halde yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararlarına güven sarsılmış olacaktır. Bu itibarla mahkemece, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 1991/7 esas ve 1992/4 karar ve 10.4.1992 tarihli kararı doğrultusunda yeniden bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
2- Yukarıda açıklanan bozma şekil ve sebebine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları nın şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), (2)nolu bentde yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 18.12.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.