 |
T.C.
YARGITAY
On birinci Hukuk Dairesi
E. 1995/7816
K. 1995/1 587
T. 23.2.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KOOPERATİF ORTAĞI
(Kooperatiften çıkarılma)
ORTAĞIN DAVA HAKKI
GEÇERLİ TEBLİGAT BİÇİMİ
KARAR ÖZETİ: Kooperatif ortaklığından çıkarılan ortağın, çıkarılma kararının iptalini dava etmesi için kooperatifçe verilen çıkarma kararının tebliğ edilmesinden itibaren üç ay içinde açılması gerekir.
Yapılan uyarıların ve çıkarma kararının Tebligat Kanununun 21. maddesine göre yapıldığı açıklanmış ise de tebligatlar davacının ortaklık senedinde kooperatife bildirdiği adrese yapılmadığı gibi Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinde belirtilen şekilde; ilgilinin adresinde bulunmama sebebi, bilmesi gereken komşu, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti üyesi, zabıta amir veya memurlarından araştırıldığı da tebligat tutanağına yazılmamıştır. Tebligatın bu usule uyulmadan yapıldığı saptandığına göre davanın üç aylık yasal süresi içerisinde açılmış olduğunun kabulü gerekir.
(1163 s. Koop. K. m. 16)
(7201 s. TebligatK. m. 21)
TebIigat Niz. - 4/12059 s. (20.8.1959 Ta.) m. 28]
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi) 'nce verilen 14.6.1994 tarih ve 614-463 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili: davacının davalı kooperatifin ortağı bulunduğunu, ortada hiçbir neden yokken yasadaki prosedüre uymadan davacının ortaklıktan çıkarıldığını iddia ederek, davalının çıkarma kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının süresinden sonra dava açtığını bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma ve dosya içerisindeki yazılara göre, ihraç kararının tebliğinden itibaren üç ay içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, kooperatifçe yapılan uyarıların ve çıkarma kararının kendisine tebliğ edilmediğini iddia etmiştir. Mahkemece, davacının çıkarma kararının tebliğinden itibaren üç aylık süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki belgeler incelendiğinde, davacı-ya yapılan uyarıların ve çıkarma kararının Tebligat Kanununun 21. maddesine göre yapılmış olduğu tesbit edilmiştir. Ancak tebligatlar, davacının ortaklık senedinde kooperatife bildirdiği adrese yapılmadığı gibi, Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinde belirtildiği şekilde, ilgilinin adresinde bulunmama sebebi, bilmesi muhtemel komşu, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti azası, zabıta amir veya memurlarından tahkik edilip, tebligat mazbatasına yazılmamıştır. Tebligatın bu usule uyulmadan yapılmış olduğu tesbit edildiğine göre davanın yasal süresi içerisinde açılmış olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilip, tarafların kanıtları değerlendirilerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulmak gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.2.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.