 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E:1995/7169
K:1995/8256
T:02.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY KARARI
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 7.Hukuk Mahkemesince verilen 28.6.1995 tarih ve 136-579 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Halim Y... adına keşide ettiği çeklerden davalı tarafından hiçbir hak ve yetkisi olmamasına karşın takibe konulduğunu ve itiraz süresi geçirildiği için bedellerinin müvekkilince ödendiğini ileri sürerek, 79.725.000 liranın ödeme tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan tahsilini, olmadığı taktirde fazla alınan 3.000.000 lira çek tazminatının reeskont faiziyle davalıdan istirdatını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin beyaz ciro ile çeki aldığını, bankaya ibrazdan sonra alacağın temliki hükümlerine göre çeke sahip olduğunu, ilamsız takip yaptığını ve çek tazminatı isteminin de yasal olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, senet metinlerinde geçerli bir ciro olmadığı, ancak senedin ibrazından sonra incelenerek davalıya verilmesinin alacağın temliki iradesini taşıdığı için senetlerden doğan alacak dolayısıyla ödenen miktarın geri istenemeyeceği fakat, çek vasfını yitirmiş belge nedeniyle çek tazminatı tahsilinin doğru olmadığı gerekçesiyle 3.000.000 lira çek tazminatı bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
l-Dava konusu çek süresinde ibraz edilmekle kambiyo senedi vasfına kaybetmemiştir. Nitekim icra takibi de bu yolla yapılmış, kesinleşmiş ve ödeme yapılmıştır. Bu durum karşısında mahkemece ödenen çek tazminatının iadesine karar verilmesi bu uygulamaya ters düşmüş ve kararın bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2-Yukarıda açıklanan bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair, davacı vekilinin ise tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 124.500 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubuyla temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 2.11.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.