 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E. 1995/6749
K. 1995/7925
T. 23.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
BOZMA KARARINA UYULMASI
KARARIN GEREKÇESİ İLE HÜKÜM FIKRASININ ÇELİŞKİ OLUŞTURMASI
KARAR ÖZETİ Zarar miktarının, zorunlu mali sorumluluk limitini aşması halinde, sigorta şirketinin, ihtiyari mali mesuliyet poliçesi ile sorumlu tutulması gerektiği yolundaki bozma kararına mahkemece uyulmasına rağmen, gerek önceden zorunlu mali mesuliyet sigortasından tahsil edilen miktara ilişkin kesinleşen asliye hukuk dosyası, gerekse davacı tarafın beyanı gözönünde tutulmaksızın, istenen miktarın, zorunlu mali mesuliyet poliçesi limiti içinde kaldığı gerekçesi ile davanın kabulü, hem önceki bozma kararına, hem de kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasına çelişki oluşturacak niteliktedir. Bu nedenle, kabul kararının gerekçesi olarak, istenen miktarın, mali mesuliyet poliçesi kapsamında kaldığı gösterilmelidir.
(1086 s. HUMK. m. 429)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesince) verilen 13.6.1995 tarih ve 263-400 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkillerinin oğlunun, davalının ihtiyari mali mesuliyet sigortası ile sigortaladığı aracın çarpması sonucu öldüğünü, müvekkilinin destekten yoksun kaldıklarını ileri sürerek, poliçe limiti 10.000.000 TL.'nin 2.000.000 lirasını Yusuf için, 8.000.000 lirasını da Fatma için yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta vekili savunmasında; zorunlu mali mesuliyet poliçesinin teminatının 1.1.1991 tarihinde ölüm için 25.000.000 liraya yükseldiğini, bu nedenle öncelikle zorunlu mali mesuliyet poliçesini düzenleyen şirkete karşı dava açılmasının gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş olup, bozmaya uyularak yapılan araştırmada, Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1991/245 esas sayılı kesinleşmiş dosyasındaki aktüerya hesabına göre davacı Yusuf için 8.180.536 lira, davacı Fatma için 28.855.106 lira destekten yoksun kaldıkları ve zarar miktarının zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve Yusuf için 2.000.000 lira, Fatma için 8.000.000 lira tazminatın davalıdan, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı sigorta vekilleri temyiz etmiştir.
Davacılar vekili; 13.6.1995 tarihli oturumda zorunlu mali mesuliyet sigortasından 25.000.000 lirayı tahsil ettiklerini, istenen 10.000.000 lira tazminatı ihtiyari mali mesuliyet poliçesine dayandırdıklarını bildirmiş olup, Dairemizin 31 .1 .1994 tarihli bozma kararında da zarar miktarının zorunlu mali sorumluluk limitini aştığı takdirde, ihtiyari mali mesuliyet poliçesi ile sorumlu tutulması yönündedir. Mahkemece bozmaya uyulmuş olmasına rağmen gerek Mersin Asliye 3. Hukuk Mahkemesi'nin kesinleşen 1991/245 esas sayılı dosyası, gerekse davacılar vekilinin beyanı gözönünde bulundurulmaksızın, istenen miktarın zorunlu mali mesuliyet poliçesi limiti içinde kaldığı gerekçesi ile davanın kabulü, hem Dairemizin bozma kararına, hem dekararın gerekçesi ile hüküm fıkrasına çelişki oluşturacak niteliktedir. Mahkemece, istenen miktarın ihtiyari mali mesuliyet poliçesi kapsamında kaldığından davanın kabulüne karar vermek gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.10.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.