 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E. 1995/5141
K. 1995/7944
T. 24.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MİRAS ŞİRKETİ
TARAF TEŞKİLİ
KARAR ÖZETİ Dava davalı şirkete ait bir kısım hisselerin davacının miras bırakanına ait olduğunun tesbitine ilişkin olmasına davayı mirasçılardan birinin tek başına açmış olmasına nazaran davanın görülebilmesi için davanın tarafı olmayan diğer mirasçıların da muvafakatlarının alınması veya mirasşirketine mümessil tayin ettirilmesi gerekir. Bu prosedüre uyulmaksızın davanın esasına girilerek karar verilmesi doğru değildir.
(1086 s. HUMK. m. 38)
(743 s. MK. m. 581)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 27.12.1994 tarih ve 847-1796 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar Celal, B Kardeşler A.Ş. vekili tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki belgeler okunduktan sonra, işin gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile davalıların 1000 hisseli B.... AŞ'nin ortakları olduklarını, şirketin 16 hissesinin de murisleri Ibrahim'e ait iken, Ibrahim'in 8.6.1984 tarihinde ölümü üzerine bu hisselerin varislerine katıldığını, bu 16 adet hamiline hisse senetlerinin davalılardan Sabri'nin elinde iken Sabri'nin dört kardeş arasında paylaştırılmak üzere bu senetleri davalı şirkete bıraktığını, davalılardan Celal'in 16 hisseden dördünü başkalarına devrederek ilgilisine 13.5.1993 tarihli genel kurul kararı için giriş kartı verdiğini ileri sürerek, dilekçede numaraları belirtilen 16 adet hisse senetlerinin muris İbrahim'e ait olduğunun tesbiti suretiyle taraflar arasındaki çelişmenin önlenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan Celal vekili cevabında; muris İbrahim'in altı mirasçısı bulunduğundan, sadece dördünün taraf olduğu, davanın husumet eksikliği nedeniyle reddi gerektiğini, davacının şirket genel kurul kararının iptali için açtığı davanın reddolunduğunu ve o davadaki bu 16 hissenin Sabri tarafından devralındığının kesinlik kazandığını, esasen davalı Sabri'nin muris İbrahim'in sağlığında devraldığı hisse senetlerini rızaen müvekkili Celal'e devrettiğini, müvekkilinin de bu senetlerden dördünü Hayret isimli şahsa teslim ve devrettiğini belirterek, davanın reddini istemiş, davalı Sabri vekili ise babası İbrahim'e bakım ve yardım karşılığı bu hisselerin devralındığını, senetlerin şirket kasasında saklanmasının yerleşmiş bir uygulama olduğunu (ek 9), müvekkilinin 16 hissesinden 4'ünün Celal tarafından rıza dışında üçüncü kişilere devredildiğini belirterek, 16 hissenin müvekkiline ait olduğunun tesbitini davaya cevaben ve karşı dava olarak talep etmiştir.
Mahkemece; toplanan delillere göre, dava konusu 16 adet hamiline hisse senedinin muris İbrahim'in ölümünden sonraki 16.7.1984 tarihli genel kurul hazurun cetvelinde İbrahim varisleri adına gösterilmesi nedeniyle murisin sağlığında davalı Sabri'ye devredildiği, savunmalarının yerinde olmadığı, daha önce genel kurul kararının iptali için açılan davanın bu dava için kesin hüküm ve kesin delil özelliği taşımadığı, bu hisselerden dördünü bilahare devralan davalı Zeki'nin kötü niyetle devraldığı ispatlanmadığından, bu dört senetle ilgili davanın reddi gerektiği gerekçesiyle, dava konusu hamiline hisse senetlerinden 12 adedinin muris İbrahim'e ait olduğunun tesbitine, diğer dört adet senetle ilgili davanın ise reddine, davalı Sabri'nin karşı davasının ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hüküm; davalılardan Celal ve B A.Ş. vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dava, davalı şirkete ait bir kısım hisselerin davacının murisi İbrahim'e ait olduğunun tesbitine ilişkindir. Davacı, mirasçılardan biri olarak tek başına işbu davayı açmıştır. Bu gibi durumlarda tek başına dava açılması mümkün ise de, davanın görülebilmesi için, davanın tarafı olmayan diğer mirasçıların da muvafakatlarının alınması veya MK.nun 581. maddesine göre miras şirketine mümessil tayin ettirilmesi gerekir. Mahkemece, bu prosedüre uyulmaksızın davanın esasına girilerek karar verilmesi doğru olmadığından, hükmün bu nedenle mümeyyiz davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ Yukarıda (1) nolu bentde yazılı nedenlerle mümeyyiz davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalılar yararına (BOZULMASINA), (2) nolu bentde yazılı nedenle sair hususların incelenmesine yer olmadığına, (6.000.000) TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp, mümeyyiz davalı Celal'e verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.10.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.