 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/4499
Karar no : 1995/5439
Tarih : 26.06.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Sivas Asliye 2. Hukuk Mahkemesince verilen (...) hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenilmiş (...) olmala (...) gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalılardan Mehmet'in keşide ettiği 30.08.1993 tarihli 20.000.000 liralık çeki taşaronu olan diğer davalı Fahri'ye borcundan dolayı verdiğini, Fahri'nin de oto alım borcuna karşılık Şahin Tufan isimli şahsa ciro ettiği bu çeki Şahin'in de müvekkiline olan borcuna karşılık beyaz ciro yoluyla verdiğini, ibraz edildiğinde keşide yeri bulunmadığı gerekçesiyle karşılıksız olduğunun yazılmadığını Sivas 1. İcra Müdürlüğünün 93/2973 E. sayılı takibine borçluların keşide yeri olmadığı gerekçesiyle şikayet yoluyla takibini iptali için İTM.ye gidilmesi üzerine İTM.nin 93/262 E. sayılı kararı ile takibin iptaline karar verildiğini, bu nedenle çek bedeli kadar davalıların sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle 20.000.000 lira alacağının davalılardan 30.08.1993 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili savunmasında; davacı ile müvekkilleri arasında herhangi bir alacak veya hukuki ilişki bulunmadığını, çekin Fahri'nin araba alımı sırasında Şahin isimli şahsa verildiğini bilahare satım akdinin gerçekleşmemesi üzerine müvekkili Fahri'ye hatır için verilen ve Fahri tarafından da Şahin'e verilen çeki, Şahin'in çeki iade edeceğini söylemesine rağmen nasıl ele geçirdiği bilinmeyen davacı tarafından icraya verildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Sivas Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 93/329 E. 94/25 K. sayılı, Sivas İcra Tetkik Merci'nin 93/262 E. 93/250 K. sayılı ve Sivas 1. İcra Müdürlüğünün 93/2973 E. sayılı dosyaları, çek fotokopisi ve toplanan kanıtlara göre, çekteki imzaya bir itiraz olmadığı ve ortada bir alacağın varlığında kuşku duyulmadığı, hatır çeki olduğu iddiasının yazılı belge ile kanıtlanamamasıyla davanın kabulüne; 20.000.000 lira alacağın 30.08.1993 tarihinden itibaren % 30 yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
Davacı dava dilekçesinde delil olarak davalı Mehmet'in imzaladığı ve diğer davalı Fahri Al'ın lehdarı bulunduğu çekin keşide yeri taşmaması nedeniyle geçersiz olduğunu, bu durumda davalıların sebepsiz zenginleşmiş olduklarını ileri sürerek iş bu davayı açmış bulunmaktadır.
Mahkemece, keşide yeri bulunmamakla beraber bu belgeye çek niteliği verilerek dava kabul edilmiştir. Oysa keşide yeri taşımayan bir belge çek niteliğinde olmayıp, bu tür belgeye dayanılarak sebepsiz zenginleşmeye dayanan bu davada başkaca delil toplamadan davanın kabulü doğru görülmemiştir.
Davalılardan Mehmet, senedin karşılıksız olarak düzenlendiğini kendisinin gerçekte borçlu bulunmadığı ve bu belgenin esasen dolandırıcılık yoluyla kendilerinden alındığını savunmuş ve bu konuda ceza davası bulunduğunu da bildirdiğine göre mahkemece öncelikle bu davanın mevcudiyeti araşıtırımalı ve gerektiğinde sonucu beklemeli, sebepsiz zenginleşme konusunda tarafların kanıtları BK. 61 vd. maddeleri hükümleri çerçevesinde toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ile davanın kabulü yerinden görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan gerekçelerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA (26.06.1995).