 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/3924
Karar no : 1995/7980
Tarih : 26.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen (...) hükmün duruşmalı olarak temyizin tetkiki davalılar Türk Hava Yolları ve İberia Hava yolları vekilleri tarafından istenmiş olmakla (...) işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline ait toplam (612) kg. canlı Akivides (kerevit) emtiasını İzmir'den Santiago'ya (İspanya) taşıyan davalılar havayolu şirketlerinin geç taşıma nedeniyle emtianın imhasına neden olduklarını, davalıların faturalarda yazılı bedelleri dolar kuru üzerinden ödemek istediklerini, ancak, Varşova Sözleşmesi Lahey Protokolü 22. madde uyarınca davalıların sorumluluğunun kg. için (250) Frank olduğunu, bu hesaba göre dava tarihi 06.11.1992'deki alacaklarının (784.284.120) lira olduğunu, hüküm tarihine kadar altın değerinin yükseleceği nazara alındığında alacaklarının (1.000.000.000) lirayı aşacağını, Türk Sivil Havacılık Kanunu'nun 132. maddesi uyarınca davalı sigorta şirketinin mecburi mali mesuliyet sigortası nedeniyle sorumlu olduğunu ileri sürerek (1.000.000.000) liranın % 54 iskonto faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, müvekkilinin sorumluluğunun diğer davalılara karşı olduğundan husumetin yanlış tevcih edildiğini, davacının gerçek zararını talep edebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı İberia Hava Yolları vekili; davacının zayiden itibaren 7 gün içinde talepte bulunmadığından tazminat isteyemeyeceğini, kg. için (250) Frank sorumluluğun azami miktar olduğunu, davacının buna göre değil, gerçek zararını isteyebileceğini, TTK.nun 781 ve 785. maddelerinin de gerçek zararı esas aldığını, aksi halde sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Türk Hava Yolları Vekili; müvekkilinin Zürch'e taşınan 20.12.1990 tarihli (324) kg.lık taşımayı diğer davalıya tam ve sağlam teslim ettiğini, davacının 2073 sayılı TSHK.nun 26/2. maddesi uyarınca (14) günlük talep süresine uymadan iki yıl sonra bu davayı açamayacağını, Varşova Sözleşmesinin 22. maddesi uyarınca kg. başına (20) Dolar istenebileceğini, ancak bunun maktu bir tazminat olamayıp gerçek zararın istenebileceğini, davacı hesap tarzının kabul edilemez olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, mübrez belgeler ve bilirkişiler raporlarına nazaran taşıyıcılar hasım gösterilmiş olmakla sigortacınını hasım gösterilmesinin yerinde olmadığı, uyuşmazlığın verilecek tazminatın hesap şeklinden kaynaklandığı, TSHK.nun 124. maddesinin gönderme yaptığı Varşova Sözleşmesinin kusur esasına dayalı sınırlı sorumluluğu esas aldığı, buna göre sorumluluğun sözleşme ile artırılabileceği fakat kg başına (250) Altın Frank azaltılamayacağı, TSHK.mun 125/2 ve sözleşmenin bu konudaki hükümlerinin emredici nitelikte olduğu, kg. başına (250) Altın Frank esasına göre hüküm tarihindeki davacı alacağının (612) kg. için (4.469.091.750) lira hesaplandığı gerekçesiyle davalı sigorta hakkındaki davanın reddine, (1.000.000.000) liranın dava tarihinden itibaren % 48 iskonto faiziyle davalılar Hava Yolu şirketlerinden müteselsilen tahsiline hükmedilmiştir.
Kararı davalılar Hava Yolları Şirketleri Vekilleri ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve Varşova Sözleşmesi Lahey Protokolü 30/I-III. maddesi gereğince davalıların zarardan mütesilsilen sorumlu olmalarına göre davalılar vekilinin 2. bend kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2- Taraflar arasındaki sözleşme uluşlararası hava taşımacılığı olup uyuşmazlık halinde Varşova Sözleşmesi ve Lahey Porotokolü'nün uygulanması gerekir.
Varşova Sözleşmesinin 22/b maddesinde öngörülen sorumluluk sınırlı sorumluluk olup tam ziya halinde istenebilecek azami miktarı gösterir. Taraflar arasında sorumluluk sınırını artırıcı özel bir sözleşme de yoktur. Böyle olunca davacının isteyebileceği gerçek zarardır. Davacının gerçek zararı bilirkişi raforunda belirtildiği gibi faturada gösterilen 314 kg. Aktividite için 2916 ABD Doları, 288 kg. Aktividite için de 2592 ABD. Doları ki toplam 5508 Dolardır. Doların dava tarihindeki kur esas alınarak davacının gerçek zarar olan miktara hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan 1 nolu bentteki nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte yazılı nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 26.10.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.