Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/3179
Karar no : 1995/5495
Tarih : 29.6.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
743/m.1, 2, 4
818/m.28, 29
 
Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07.02.1995 tarih ve 739-84 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.06.1995 gününde davacı avukatı Ali Çelebioğlu ile davalı T.T.Bankası avukatı Günal Deniz geldiler diğer davalı avukatları tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR :
Davacı, davalı Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nca basın ve ilan yolu ile satışa çıkartılan ve davalı toplu konut özel anlaşmalı diğer davalı bankadan Dolar ve Mark olarak kredi kullanarak 2 adet konut satın aldığını 18/01/1994 tarihli kur ayarlamalarını müteakip anormal artışlara rağmen ödeme yaptığını ancak 05/04/1994 tarihli ekonomik paket sonrası beklenmeyen haller ekonomik ve iktisadi yıkım sancısı gelirinin sabit oluşunun edimlerini imkansız hale getirdiğini kendisinin dışında gelişen olayların sorumlusunun devlet başkanı olduğunu Türk Lirası'na çevrilmeleri halinde ayda kendisinden 350 milyon lira ödemede bulunmasının istendiğini ileri sürerek mahkemenin olaya müdahale etmesini ve sözleşme ve senetlerin batıl olduğunun tespiti ile sözleşme tarihindeki kurlar üzerinden aylık %5.50 basit faizli bakiye kredi borçlarını TL.ye uyarlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Toplu Konut İdaresi vekili, davacının krediyi müvekkilinin anlaştığı diğer davalı bankadan aldığını müvekkiline husumet düşmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Banka vekili cevabında, davacının hile ve ikrah ile senetleri imzaladığını bildirmesine rağmen bu durumların sözkonusu olmadığını müvekkilinin kötü niyetli olmadığını kredi borcunun Türk Lirası'na uyarlanmasını gerektiren bir durumun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddiaya, savunmaya, toplanan delillere göre: davalı banka ile anlaşma yaparken davacının Türk Lirası veya döviz üzerinden kredi alma yolunda iki seçeneği mevcuttur. Davacı ise ödeme şekillerini ve bunlara ilişkin ödeme tablolarını dikkate alarak kendisine en uygun olanını seçmiş ve davalı banka ile anlaşma yaptığı davacı gibi olmayıp başlangıçta Türk Lirası cinsinden kredi alan kişiler ise davacının döviz kuruna göre ödediği aylık taksitlere nazaran 2 katından fazla bir miktar ödemişler ve banka davacıdan dava tarihine kadar eksik ödediği miktar kadar az tahsilat yapmıştır. Dövizin yükselmesi sadece davacıyı etkilemeyip para satan ve bunun karşılığında para kazanan bir kurum olan davalı bankayı da yanı şekilde etkilemiş ve davalı bankanın elindeki para miktarı azalmıştır. Öte yandan banka ile Toplu Konut idaresi Başkanlığı arasında tanzim edilen protokolün 2. maddesinde Toplu Konutun satışla ilgili işlemlerde fonksiyonunun konutların satışı ile ilgili olacak büro ve bankacılık hizmetlerinin yürütülmesi olduğu belirtilmiştir ve bu sözleşme içeriğinden anlaşıldığı üzere davacının banka ile imzaladığı dövize endeksli kredi sistemi protokol dahilinde bulunmamaktadır. Ayrıca davacının vermiş olduğu açık artırmaya katılma, satınalma ve yüklenim belgesinin 9. fıkrasında kredinin açılması kullandırılması, geri ödemesi ve koşulları gibi hususlarda ilgili olarak banka ile alıcı arasında çıkabilecek uyuşmazlıklarda alıcı toplu konut idaresine karşı herhangi bir iddia ve hak ileri süremeyeceği gerekçesiyle davalı Başbakanlık Toplu Konut İdaresi hakkındaki davanın husumet yönünden reddine diğer davalı hakkındaki davanın ise sabit olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 6.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalı T.Ticaret Bankası'na verilmesine, 124.500 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz edenden alınmasına 29.06.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini