Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/2814
Karar no : 1995/5853
Tarih : 7.7.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 4. Ticaret Mahkemesince verilen 27.12.1994 tarih ve 456-1053 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan dövize endeksli TL karşılığı konut kredisi aldığını, kredi taksitlerinin döviz ve düzenli olarak 26.1.1994 tarihine kadar ödendiğini, ancak bu tarihten itibaren döviz fiyatlarında meydana gelen TL karşılığının büyük oranda artması nedeniyle taksit dengesinin müvekkili aleyhine bozulduğunu, müvekkilinin ödemede azce düştüğünü, bankanın yaptığı uyarlama teklifinin kabule sayen olmadığını. resen taktir ve tayin olunacak sebeplerle de sözleşmenin değişen hal ve koşullar uyarınca hakimin müdahalesiyle hak ve nesafet kuralları uyarınca günün koşullarına uyarlanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili. sözleşmenin davacının serbest idaresi ile kurulduğunu, davalının sözleşmeye uygun uygulama yaptığını, davacının borcunun döviz olup borcun döviz olarak artmadığını. davacının aldığı taşınmazın değerinin arttığını, davalı bankanın alternatif uyarlama önerisinde bulunduğu iddiasının doğru olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia. savunmaya ve dosya arasındaki yazılara göre, taraflar arasında bağıtlanan sözleşmenin tarafların serbest iradeleri ile düzenlenmiş bulunmasına, davacının dövize endeksli yabancı para borcunun artmayıp, TL. nin döviz karşılığında değer kaybetmesinin sonuca etkili bulunmadığına, sözleşmenin tüm hükümlerini ortadan kaldıracak yeni bir sözleşme düzenlenecek şekilde müdahale edilmeyeceğine, edimler arasında aşırı bir dengesizlik bulunmamasına, gabin ve müzayakadan söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, davalı Bankadan, dövize endeksli kredi aldığını ve dövizde beklenmeyen kur artışları olduğunu ileri sürerek. alınan bu kredi için geri ödemeler bakımından, uyarlamaya karar
verilmesini istemiştir. Davalı Banka, bu kredi için Türk Lirası karşılığında herhangi bir uyarlamaya ilişkin. davacıya öneri getirmemiş ve ayrıca kredi sözleşmesinde de, bu yönde bir hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır. Başka bir deyişle, davalı banka, dövize endeksli geri ödemeler bakımından. Türk Lirası ödemeler önermemiş ve kredi sözleşmesinde de, davacı yararına, dövize bağlı değil de. Türk Lirası karşılığı ödemeler için hükümler olmadığı gözlenmiştir.
Kredi borçlusu davacı, davalı bankaya olan kredi borcu yönünden, olağanüstü hallerin oluştuğunu ileri sürmesine karşın, davalı Banka aksine olarak, bu iddiayı kabul etmemiş ve kredinin geri ödemelerinin dövize bağlı olarak yapılması gerektiğini savunmuş bulunmaktadır. Ekonomik ağırlıklı Nisan 1994 günlü kararların, bankaların kredileri yönünden, özellikle kredi borçluları için olumsuzluk doğurup doğurmadığı, uygulamada tartışma konusu olmakla beraber, bankaların genel temayülü olarak, kredilerdeki geri ödemelerin Türk Lirasına çevrilmesinin önerildiği de bir gerçektir. İşte, bu genel uygulama göz önüne alınarak, davalı Bankanın iyi niyetli olarak, davacı borçluya karşı, Türk Lirası bazında bir öneri getirmesinin uygun olacağı hususu gündeme gelmiştir. Bu nedenle, davacı tarafa, işbu dava için borçlu olduğu kredi yönünden Türk Lirasına bağlı olarak geri ödemeler bakımından bir uyarlama isteyip istemeyeceği ve istemi halinde davalı Bankanın, eğer bu krediyi Türk Lirası bazında açmış olması halinde ne miktar aylık ödemeleri kabul edeceği ve bu kabulün, kredinin ilk açılışından itibaren ne olması gerektiği sorularak saptanması ve tarafların anlaşamaması halinde, bu yönler için bilirkişi kurulu raporu alınması ve bu raporda, kredinin Türk Lirası olarak açılan hallerde ödemelerin ne olduğunun saptanması ve sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru  görülmemiş  ve  hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazının kabulüne, yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 7.7.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini