 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E:1995/2208
K:1995/5843
T:07.07.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY KARARI
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 6.Asliye Ticaret: Mahkemesince verilen 30.13.1994 tarih ve 673-1122 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili. müvekkili ile davalının 1.10.1992 tarihli konut kredisi sözleşmesi yaparak (459.522.300) TL' nın ..mark karşılığı ödemelerin 48 ayda ve aylık 2673 mark olarak kararlaştırıldığı ancak Türk parasının değer kaybetmesi üzerine uyarlama ihtiyacı meydana geldiğinden döviz ödemelerinin Türk Lirasına çevrilerek aylık %5,5 faiz uygulanmasını ve sözleşmenin yapıldığı tarihteki kur üzerinden Türk Lirasına çevrilmesini ve kalan taksitlerin mahkemece belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın yasal olmadığını, döviz üzerinden yapılan sözleşmenin Türk Parası üzerinden hesaplanamayacağından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, sözleşme ve tüm dosya kapsamından taraflar arasında serbest iradeleriyle imzalanmış dövize endeksli konut kredisi sözleşmesine mahkemenin müdahele edemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, davalı Bankadan dövize endeksli kredi aldığını ve dövizde beklenmeyen kur artışları olduğunu ileri sürerek, alınan bu kredi için geri ödemeler bakımından, uyarlamaya karar
verilmesini istemiştir. Davalı Banka bu kredi için Türk Lirası karşılığında herhangi bir uyarlamaya ilişkin davacıya öneri getirmemiş ve ayrıca kredi sözleşmesinde de bu yönde bir hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır. Başka, bir deyişle, davalı banka, dövize endeksli geri ödemeler bakımından. Türk Lirası ödemeler önermemiş ve kredi sözleşmesinde de, davacı yararına, dövize bağlı değil de Türk Lirası karşılığı ödemeler için hükümler olmadığı
gözlenmiştir.
Kredi borçlusu davacı, davalı bankaya olan kredi borcu yönünden, olağanüstü hallerin oluştuğunu ileri sürmesine karşın, davalı Banka aksine olarak, bu iddiayı kabul etmemiş ve kredinin geri ödemelerinin dövize bağlı olarak yapılması gerektiğini savunmuş bulunmaktadır. Ekonomik ağırlıklı Nisan 1994 günlü kararların, bankaların kredileri yönünden, özellikle kredi
borçluları için olumsuzluk doğurup doğurmadığı, uygulamada tartışma konusu olmakla beraber, bankaların genel temayülü olarak, kredilerdeki geri ödemelerin Türk Lirasına çevrilmesinin
önerildiği de bir gerçektir. İşte, bu genel uygulama gözönüne alınarak, davalı Bankanın iyiniyetli olarak. davacı borçluya karşı, Türk Lirası bazında bir öneri getirmesinin uygun olacağı hususu gündeme gelmiştir. Bu nedenle, davacı tarafa, işbu dava için borçlu olduğu kredi yönünden Türk Lirasına bağlı olarak geri ödemeler bakımından bir uyarlama isteyip istemeyeceği ve istemi
halinde davalı Bankanın, eğer bu krediyi Türk Lirası bazında açmış olması halinde ne miktar aylık ödemeleri kabul edeceği ve bu kabulün. kredinin ilk açılışından itibaren ne olması gerektiği sorularak saptanması ve tarafların anlaşamaması halinde, bu yönler için bilirkişi kurulu raporu alınması ve bu raporda, kredinin Türk Lirası olarak açılan hallerde ödemelerin ne olduğunun saptanması ve sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı
biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yakarıda açıklanan nedenlerle davacı -tarafın temyiz itirazının kabulüne, yerel mahkeme kararının BOZULMASINA. ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 7.7.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.