Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1995/1770
Karar No : 1996/9992

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki banka teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tesbiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerdendolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı şirket vekili Av.S...ile davalı İş Bankası vek. Av.S... gelmiş, diğer davalı taraftan kimse gelmemiş olduğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkili şirketin İran'da yerleşik davalı Government Trading Corporation (GTC.) isimli firmaya diamonyum fosfat satmayı teklif ettiğini, bu teklifi kabul eden firmanın taahhüdün yerine getirileceğine dair banka teminat mektubu talep ettiğini, teminat mektubunun 13.2.1987 tarihinde İş Bankası aracılığı ile ve diğer davalı Bank Melli eliyle GTC. İsimli firmaya verildiğini davalının akreditifi süresinde açmayıp, 4 ay sonra açtığını, satış şekli FOB olmasına rağmen, davalının gemi temin edemediği için malları alamadığını, daha sonra akreditifte yazılı sevkiyat programı ve boş torba teslim miktarına ilişkin şartların değiştirildiğini, davalı GTC. İsimli firmanın, bu tutumu nedeniyle akdin ifasının imkansız hale geldiğini, bunun sonucunda da müvekkilinin zarara uğradığını, davalı GTC.'nin verilmiş olan teminat mektubu nakde tahvil ettirebileceğini, teminat mektubuna konu borç ve riskin ortadan kalktığını, tazmin borcu bulunmadığını ileri sürerek, 985.025 dolar'lık banka teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İş Bankası vekili cevabında, davacı şirketle müvekkili banka arasında akdedilen kontrgaranti sözleşmesine göre müvekkili bankanın muhabir banka "Bank Melli Tahran" bankası'na talimat vererek, diğer davalı GTC. İsimli firmaya dava konusu teminat mektubunun verilmesini sağladığını, garanti sözleşmesi ile verilen kontrgaranti müvekkili bankaya muhabir banka nezdinde gayrikabili rücu olarak taahhüt altına soktuğunu bu taahhütle bankanın risk altına girdiğini, kontrgaranti kapsamında muhabir bankanın talebi üzerine teminat mektubunun tazmin ettirileceğini, müvekkili bankanın taahhüdünün ihracatçı ve ihtalatçı firma arasındaki borç ilişkisinden tamamen bağımsız olduğunu, bu nedenle müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, teminat mektubunun tazmin talebi ve tazmini yurtdışında olduğundan, verilen tedbir kararının tazmini önlemeyeceğini, iddia edilen olayda birinci derece sorumlu olanlar yurtdışında bulunduğundan, davanın diğer davalıların ikametgahı Tahran'da açılması gerektiğini, bu dava konusunda Türk Mahkemelerinin Uluslar arası yetkisi bulunmadığını, davacının H.U.M.K.'nun 9/2.maddesinden yararlanmak için husumeti müvekkiline yönelttiğini teminat mektubunun iade borcunun Tahran'da yerine getirileceğinden, tazmin talebi ve tazmini de İran'da yapılacağından, sözleşmeye göre ifa yerinin Tahran olduğunu, M.Ö.H.U.K.'nun 24/2.maddesi uyarınca İran Hukuku'nun uygulanacağını B.K.'nun 73/2.maddesi gereğince de teminat mektubunun iadesi İran'da gerçekleşeceğinden, davanın İran'da açılması gerektiğini belirterek, reddini istemiştir.
Davalı GTG. Vekili cevabında; davanın nisbi harca tabi olduğunu, tamamlatılması gerektiğini, taraflar arasındaki 9.2.1987 tarihli sözleşmede İran Mahkemeleri'nin yetkili kılındığını, davanın yetkisizlik nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, teminat mektubu kurumunun hukuki niteliğine göre tedbir kararı verilmesinin dış ticareti ve Türk Bankaları'nın güvenirliliğini etkileyeceğini ticareti ve Türk Bankaları'nın güvenirliliğini etkileyeceğini, kusursuzluk, sözleşmenin geçersizliği, mücbir sebep gibi nedenlere dayanarak, teminat mektubunun  hükümsüzlüğünün istenemeyeceğini davacıdan 28.2.1987 tarihli teleksle akreditif açmak için teminat mektubu talep edildiğini teminat mektubunun 13.5.1987 tarihinde temin edildiğini, sözleşme ve akreditifte yer alan boş torbaların değişmesinin nedeninin, davacı şirketin %5 yerine %3 boş torba teslim etmesi olduğunu, bu değişikliğin davacının sözleşme şartlarına riayet etmemesinden kaynaklandığını, malin teslim şeklinin FOB'dan C and F'e dönüştürülmesi konusunda tarafların anlaştığını, taşıma ücretinin akreditif meblağına eklenerek, davacı şirkete ödendiğini, davacı şirketin isteği ve müvekkili şirketin kabulü ile akreditifte yer alan 18.000 ton sınırı kaldırılarak, yeni anlaşma gereği malların tamamının 1988 Şubat ayının sonuna kadar teslim edileceği konusunda tarafların anlaştıklarını, davacının bu anlaşmaya rağmen geri kalan 20.000 ton için yüksek fiyat talep ettiğini, malları vermemesinin nedeninin gübre fiyatlarının yükselmesi olduğunu, malların eksik teslimi ve gübre fiyatlarının artması nedeniyle, müvekkilinin teminat mektubu tutarından fazla zarara maruz kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Bank Melli vekili cevabında, Türk Mahkemeleri'nin verdiği tedbir kararının İran Mahkemesinde derhal "kaabil-i tenfiz" olduğuna dair tasdik şerhi olmadıkça müvekkilini bağlamayacağını, mahkemece davanın kabulüne karar verilse dahi, teminat mektubunun tazmin talebini reddedemiyeceklerini, teminat mektubunun hükümsüzlüğü veya iptaline yönelik davanın Türkiye'de görülemeyeceğini, kontrgaranti veren banka ile teminat mektubu veren banka arasındaki ilişkinin lehdarı ilgilendirmediğini, Türkiye'de görülemeyeceğini kontrgaranti veren banka ile teminat mektubu veren banka arasındaki ilişkinin lehdarı ilgilendirmediğini, Türkiyede açılan davada İş Bankası'nın davalı olarak gösterilmesinin doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre akreditif ilişkisine girildikten sonra temel sözleşme hükümlerine dayanarak bir talepte bulunulamayacağı, teminat mektubunun sözleşmeyi garanti ettiği, sözleşme akreditif küşat mektubu ile kadük hale geldiğinden dava konusu teminat mektubunun da bu nedenle karşılıksız kaldığı, davalı GTC. isimli firmanın kusurlu olduğu gerekçesiyle 13.5.1987 tarihli 998.025 dolar'lık banka teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tesbitine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı şirketle davalılardan GTC. İsimli İran firması arasında yapılan sözleşmenin "anlaşmazlıklar ve çözümler" başlığı altında "nihai ihtilafların dostça çözümleneceği aksi takdirde tamamen ve sadece İran Mahkemeleri'nde İran Kanun ve Yönetmelikleri'ne göre çözümlenmek zorunda olduğu" hükme bağlanmıştır. Bu şekilde taraflar arasında yetki anlaşması yapılmışsa da yetkili kılınan İran Mahkemesi'nin yetki anlaşmasında açıkça belirlenmemiş olması nedeniyle ve 2675 sayılı M.O.H.U.K.'nun 31.maddesi hükmüne göre, geçerli bir yetki anlaşmasının varlığından bahsedilemez. Bu nedenle yetkili mahkemenin H.U.M.K.'ndaki yetki kaidelerine göre belirlenmesi gerekir. Davacı firma, davalı İş Bankası tarafından Kontrgaranti verilen teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tesbitine karar verilmesini istemiştir. Böyle bir davanın İş Bankası'na karşı açılabilmesi için, davacının hukuki yararı bulunması gerekir. Davalı İş Bankası, davacı ile aralarındaki kontrgaranti ilişkisi nedeniyle, davacıya rücu edebileceğinden, davacının teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tesbiti davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Bu nedenle davacının, İş Bankası'na karşı bu davayı açmasında ve H.U.M.K.'nun 9.maddesi uyarınca davanın İstanbul Mahkemelerinde görülmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur.
Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin akreditifle ortadan kalktığı, sözleşmenin teminatı olarak verilen teminat mektubunun da bu şekilde hükümsüz kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa akreditifin açılması satış sözleşmesini tümden geçersiz hale getirmez. Çünkü satım sözleşmesinde yalnız alıcı ve satıcı karşılıklı edim üstlenirken, akreditifte devreye bankalar girer ve amir banka ile satıcı arasında ayrı, alıcı ile amir banka arasında ayrı hukuki ilişki doğar. Somut olayda davacı 13.2.1987 tarihli teleksle akreditifin İş Bankası Şişli Şubesi nezdinde açılmasını istemiş davalı firma da 28.2.1987 tarihli telekste akreditif açabilmek için öncelikle teminat mektubunun ibraz edilmesi gerektiğini belitmiştir. Tarafların yazışmasından da anlaşılacağı üzere, teminat mektubu akreditif açılmasının da ön şartı olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle teminat mektubunun sadece sözleşmeyi temin ettiğine ilişkin mahkemenin gerekçesi yerinde değildir. Ancak taraflar arasındaki 4.2.1987 ve 6.2.1987 tarihli sözleşmelerden kısa bir süre sonra teminat mektubu 13.2.1987 tarihinde davalıya (GTC.) ulaştırıldığı halde, davalı alıcı firma (GTC.) akreditifi 18.5.1987'de açtırarak satış sözleşmesine aykırı davranmıştır. Satışın teslim şekline göre yükleme vadelerinde uygun gemi sağlamayan, malları zamanında teslim almayan davalının (GTC.) sözleşme ve akredifin teminatı olarak verilen teminat mektubu iade etmesi gerekirken, iade etmediğinden, davacının teminat mektubunun hükümsüzlüğünü istemesi haklı bir nedene dayanmakta olup, mahkemece bu yönde verilen karar sonucu itibarıyla doğrudur. Kararın değişik bu gerekçeyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ONANMASINA, fazla ödenen peşin harcın istek halinde iadesine vekili Yargıtay duruşmasına gelen davacı yararına takdir edilen 750.000.- TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine 21.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini