 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E. 1994/2107
K. 1994/6277
T. 15.9.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SİGORTA
ALKOLLU ARAÇ KULLANILMASI
KARAR ÖZETİ: Trafik kazasında oluşan zarar, sırf alkollü araç kullanımından ileri gelmişse, bu zarar zorunlu mali mesuliyet sigortası teminatı dışındadır.
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Ankara Asliye 17. Hukuk Mahkemesi) nce verilen 28.12.1993 tarih ve 226-637 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi sigortalı olan aracın dava dışı Bekir'e ait araca sürücünün alkollü olarak çarpması sonucu, dava dışı Bekir'in aracında hasar meydana geldiğini, hasar nedeniyle üçüncü şahsa (4.030.000) TL. ödendiğini, alkollü araç kullanmanın poliçe genel şartlarının 4/d maddesi gereğince teminat dışı kaldığını ileri sürerek (4.030.000) TL. nin 12.5.1991 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; kusur oranını kabul etmediklerini, istenen tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddiaya, savunmaya, toplanan delillere göre, kazanın münhasıran davalı sürücüsünün alkollü olmasının etkisi altında olmasından ileriye gelmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Sigorta poliçesinin 4/b maddesi hükmünce kaza ve hasarın sürücünün alkolün etkisi altında bulunmasından ileri gelmiş olması halinde bu hasar teminat dışında sayılmıştır. Bu sebeple sürücünün aldığı alkolün oranı doğrudan doğruya sonuca etkili değildir. Dava konusu olayda mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu yetersiz olup olayın alkolün etkisi altında olup olmadığını tespit etmeye yeterli görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş; nöroloji uzmanı doktor, trafik uzmanı ve hukukçu kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, olayın meydana geliş şekli itibariyle bu kaza ve hasarın münhasıran sürücünün aldığı alkolün tesiri altında ileri gelip gelmediğini tesbit ettirmek ve sonucuna göre karar vermek gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna istinaden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
Sonuç Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.9.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.