 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 1993/531
Karar No: 1993/7056
Tarih: 04.11.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 7.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 4.12.1992 tarih ve 692-1111 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekilleri, müvekkillerinin (TOKAI) markalı çakmakların üreticisi olduğunu, müvekkilinin ürünlerin tanıtımı için bir yılda (12.000.000.000) TL. masraf yaptığını ve piyasada iyi bir yere ulaştığını bu durumu müşahade eden davalıların müvekkilinin ürettiği çakmak tiplerinden olan (Sibopsuz) olanını aynen taklit etmek suretiyle piyasaya sürdüklerini belirterek tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların haksız olduğunun tesbitine, haksız rekabetin men'ine taklit malların imhasına ve kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında, müvekkillerinden Can Bilgin'in el konulan mallar ile doğrudan bir ilgisi olmadığını kendisinin Tahtakale Vakıf Han da ticaretle iştigal ettiğini diğer müvekkilinin de çakmakların ithalatçısı ve pazarlayıcısı olmadığını davacıya da iş yapan bir atölye sahibi olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davada çakmaklarla doğrudan ilgisi bulunmayan Can Bilgin'e husumet yöneltilemeyeceği gibi sadece 80 numarasını taşıyan taklit çakmaklara atölyesinde sibop takan, bunun dışında herhangi bir şekilde imal, satış ve pazarlama yapmadığı sabit olan İlhan Birlik'e de husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekilleri temyiz etmiştir.
Davacı, davada, davalı İlhan'ın da dava konusu çakmakların montajını yaptığını belirterek bu davalıya da husumet yöneltmiştir. Her nekadar mahkemece dayanağı gösterilmeden bu davalının sadece çakmaklara sibop takan atölye sahibi olduğundan bahisle bu davalı hakkındaki davanın da husumet yönünden reddine karar verilmiş ise de, bizzat, davalı tarafça ibraz olunan fatura ve irsaliyelerden davalı İlhan'ın sözkonusu çakmakların montajını yaptığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece bu davalı yönünden işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar tesis olunmak gerekirken, davalı İlhan hakkındaki davanın da husumet yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 4.11.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.