 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 1993/23
Karar No: 1994/5982
Tarih: 28.09.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Mersin Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12.9.1993 tarih ve 427-271 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı, vekili tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının Mersin'den Irak'a taşımayı üstlendiği "Hidrojen Peroksit" maddesinin müvekkili şirketçe sigortalandığını, ancak taşıma sırasında araçta çıkan yangın sonucu malın yok olduğu ve alıcısına teslim edilmediğini bu nedenle sigortalıya tazminat ödendiğini ileri sürerek sigortalıya ödenen (21.525,68) Amerikan Doları karşılığı (20.239.563) TL'nın reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davanın bir yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, zararda müvekkilinin kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre davalı taşıyıcının, malın özelliğini bilerek gerekli tedbirleri almadığı için yangının meydana geldiği ve ağır kusurlu bulunduğu bu nedenle davanın TTk. 767/5. maddesine göre on yıllık zamanaşımına tabi olduğu, B.K.83. maddesine göre zararı dolar üzerinden ödeyen davacının, Türk Lirası olarak talepte bulunabileceği gerekçesiyle bilirkişilerce belirlenen (19.061.29) Amerikan doları zarar gözönüne alınarak davanın kısmen kabulüne, (14.173.975) TL tazminatın dava tarihinden itibaren % 45 oranındaki faiziyle birlikte davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermiştir.
Hüküm; davalı vekilince temyiz dilmiştir.
Dava, taşıma mukavelesine dayanılarak açılan tazminat istemine ilişkin olup, davalı zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. TTK. 767/1 maddesine göre bu tür davalar bir yıllık zamanaşımına tabidir. TTK. 767/5 maddesine göre "Eşya taşıyanın hile ve ağır kusurundan dolayı zayi olmuş.." ise taşıyıcının sorumluluğu yukarıdaki fıkrada belirtilen bir yıllık müruzamana tabi olmaz ve on yıllık müruruzaman süresi uygulanır. Olayda, davalı taşıyıcının ağır kusurlu bulunup bulunmadığı zamanaşımı süresi bakımından önemlidir. Dosyada ağır kusurun varlığı hususunda yeterli delil yoktur. Mahkeme kararının gerekçesinde taşıyıcının ağır kusuru bulunduğu bu nedenle davanın on yıllık zamanaşımına tabi olduğu belirtilmiş ise de, davanın ağır kusurunun nasıl ve ne şekilde oluştuğu açıklanmadığı gibi, bilirkişi heyetince verilen raporda da ağır kusurdan söz edilmemiştir.
O halde, mahkemece yapılacak iş; taşınan maddenin kimyasal birleşimi ve niteliği, taşıma şekli, ambalaj yeterliliği ve taşındığı bölge iklimi itibariyla olayda taşıtan ve taşıyanın ne gibi kusurları olabilcği ve kusurun derecesi yönünden bilirkişilerden ek rapor alınmak, TTK. 767/5 maddesindeki hileye yakın derecedeki ağır kusurun mevcut olup olmadığı değerlendirilmek ve sonucuna göre zamanaşımı savunması üzerinde durmak gerekirken dayanağı bulunmamış ve hüküm bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 28.9.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.