Hukuki.NET

T.C. YARGITAY11. Hukuk DairesiE: 1992/7199K: 1993/1850T: 18.04.1993
Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesince verilen 10.12.1991 tarih ve 613-1150 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ve Muk. davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.3.1993 gününde davalı avukatı Aydoğan Saraç gelip, davacı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Davacı vekili, 1987 yılından beri müvekkili şirketle müşteri sıfatıyla alım-satım ilişkileri içinde bulunan davalının bu süreç içerisinde samimi tavrı ile şirket personeli ile hususi temaslar tesis ettiğini ve bu suretle de kendilerinde bir güven uyandırmayı başardığını, bu münasebet içerisinde davalının Ocak-1990 itibariyle vermiş olduğu muamele talimatları muvacehesinde anılan tarihlerdeki borsa işlem hacmindeki olağan üstü artışlar ve yıl sonu çalışmaları nedeniyle müşteri cari hesaplarının daha esnek kıstaslarla takip edilebilmesinin tabii sonucu olarak davalının bildirdiği bazı fiktif banka ihbarname miktarlarına itibar edilerek davalı adına alımlar gerçekleştirildiğini, ancak bilahare, yapılan murakabe sonucu davalının bildirdiği banka havalelerinin hakikate uygun olmadığının ve davalının 10.1.1990 tarihinden itibaren eski bakiyelerle işlemleri gerçekleştirildiğinin anlaşıldığını, 26.1.1990 tarihi itibariyle cari hesaptaki borcunun (56.413.530)TL.ye yükseldiğini, bilahare (10.000.000)TL. lik bir tahsilat sonrasında taraflar arasındaki işlem temasının Şubat ayından kesildiğini, aynı ayın sonunda başlayan münasebet doğrultusunda davalı tarafından verilen satım talimatları ile yapılan satımlarla borç bakiyesinin (16.213.530) TL.ye düşürülebildiğini, borcun son muamele tarihi itibariyle resmi kürtaj ücreti ile birlikte (18.692.120)TL.ye baliğ olduğunu, davalının ihtara rağmen bu borcunu ödemediğini ileri sürerek (18.692.120) TL.nin 28.2.1990 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı karşı davacı vekili, Davacı ile 1987 yılından beri ticari ilişki içerisinde bulunduğunu ve karşılığında komisyon ödediğini, bu süre içinde personel ile iyi ilişkiler içine girip aldığı hisse senetlerinin bedelini saymadan dahi personele teslim ettiğini, bu ilişki içerisinde davacıya 16.1.990 tarihinde (200) adet İş Bankası (B), 17.1.1990'da (1000) adet Çelik Halat, 29.1.1990'da (200) adet Metaş ve yine aynı tarihte (200) adet Nasaş hissesi alımı için talimat verdiğini, bu hisselerin toplam bedelinin (51.850.000) TL. olduğunu, bu tarihler arasında çeşitli satışlarının da olduğunu, yukarıda belirtilen hisseleri almaya gittiğinde (1000) adet Ereğli Demir Çelik ile (200) adet İş Bankası (B) senetlerinin kendisine teslim edilemediğini, kendisinden bu hisseleri daha önce alıp almadığının sorulduğunu, hisse senetlerinin imzalı alındı makbuzuyla teslim edildiğini, davacının teslim etmediği hisselerin bedelini kendisinden istediğini, eski bakiyelerle işlem yapıldığı iddiasının doğru olmadığını, şirket hesabında mutlaka nakitinin bulunduğunu, ancak her gün alım-satım yapıldığından bazen alacaklı hesabın aşıldığını ve bu nedenle de bir kaç kez banka havalesi ile para gönderdiğini ve bu havalelerin 3 gün içinde şirket hesabına gelmesi nedeniyle şirketin daha sonraki işlemlerde nakit talebinde bulunduğunu, satın aldığı hisse senetlerinin şirkette kaldığını ve ne zaman parası ödenirse o zaman imza mukabili teslim edildiğini, bunun tersi bir durumda genel uygulama gereği şirketin bedeli ödenmeyen hisseleri borsada satıp aleyhe fark çıkması halinde bunu müşteriden istediğini, lehe farkın şirkete kar olarak kaydedildiğini, öte yandan söz konusu senetler için satım emri vermediğini belirterek davanın reddini istemiş, karşı davasında ise söz konusu hisselerin değer kazanması nedeniyle uğradığı zarar bir yana, şu an için şirket kayıtlarına göre (hisseleri hiç almadığı varsayımına göre) şirketten (3.230.770) TL. alacaklı bulunduğunu belirterek anılan meblağın faiziyle birlikte davacı karşı davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece iddia ve savunmaya, maddi olaylara hasren dinlenen tanıkların beyanlarına ve bilirkişi raporuna göre, uzun süreli alım-satım ilişkisi içerisinde taraflar arasında güvene dayalı işlemler yapıldığı, davalının parasını saymadan hisseleri alarak gittiği, makbuzların arkasından koşturulan adamlar vasıtasıyla imzalattırıldığı, fakat bazen davalının yakalanamadığı, belgeler, bilirkişi raporu ve menkul kıymetler borsasındaki örf ve adet birlikte değerlendirildiğinde davacının sadece (200) adet Nasaş hissesi için belge ibraz edemediği, ancak bunlar için dahi davalı hesabına alım satım yapıp bunların bedellerini davacı cari hesabına alacak kaydettiği, bu itibarla davalı savunması ve karşı davasının yerinde olmadığı, davacının komisyon bedeli ile birlikte davalıdan (18.692.120)TL. alacaklı olduğu gerekçesiyle (18.692.120) TL.nin (1.760.174) TL. birikmiş temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ana alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı-karşı davacı temyiz etmiştir. Davalı-karşı davacının ödemeleri hususunda yanlar arasında uyuşmazlık bulunmadığına göre davanın halli, davalının teslim olmadığını savunduğu hisselerin davalıya teslim edilip edilmediği ve komisyon oranının ne olduğunun açıklığa kavuşturulmasına bağlıdır. Davalının talimatı ile borsadan davalı adına alınan (1000) adet Ereğli Demir Çelik, (200) adet İş Bankası (B) ve (200) adet Nasaş hissesinin teslimi hususunda davalının imzasını havi yazılı belge bulunmadığına ve davalı da bu hisselerin kendisine teslim edilmediğini savunduğuna göre, davacı taraf bu hisselerin davalıya teslim edildiğini geçerli delillerle kanıtlamak durumundadır. Anılan hisselerin değerine göre HUMK.nun 288.maddesi gereği bu husus tanıkla kanıtlanamaz. Kaldı ki, İMKB Başkanlığı da aracı durumunda bulunan davacının Borsa Takas Merkezinden aldığı hisseleri imzalı (Menkul kaymet teslim makbuzu) karşılığından davalı müşteriye teslim etmesi gerektiğini bildirmiştir. O halde tanık beyanlarına itibar edilemez. Öte yandan davalı tacir olmadığın göre bu hususta davacı defterleri de tek başına delil olamaz. Mahkemece, davacı tarafın anılan hisseleri davalıya teslim ettiğini başka geçerli delillerle kanıtlayamadığı nazara alınarak, davacının dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmış olması nedeniyle davacıya bu hususta yemin hakkı hatırlatılmalı ve davalı komisyon nisbetine de itiraz ettiğinden bu hususta da araştırma ve inceleme yapılıp gerektiğinde hesap hususunda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucu dairesinde bir karar verilmelidir. Anılan hususlar nazara alınmadan ve eksik inceleme ile verilen kararın davalı-karşı davacı yararına bozulması gerekmiştir.
 
SONUÇ: : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, (250.000) lira duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.04.1993 Tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini