 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1992/6781
K: 1993/792
T: 09.02.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 2. Ticaret Mahkemesince verilen 12.11.1991 tarih ve 1102-1027 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma içinn tayin edilen 9.2.1993 gününde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediğinden tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; müvvekkilinin, davalı bankanın kurucu hisselerinden bir kısmının sahibi olduğunu, davalının 20.3.1987 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 1986 yılı karının ana sözleşmeye aykırı olarak dağıtılmamasına karar verildiğini ve müteakip genel kurulda bir kısmının sermaye ilavesinin kararlaştırıldığını, böylelikle kurucu hisse senedi sahiplerine ödenmesi gereken kar payının dolaylı olarak diğer hissedarlara dağıtıldığını, yasa uyarınca kuruculara esas sözleşmede belirtilen şekilde kar verilmesi gerektiğini ileri sürerek 1986 yılı karından müvekkili hissesine isabet eden (143.492.700-) TL.'sının faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, banka sermayesinin artmasınnda katkıları bulunmaya kurucu hisselere sermaye artırımı sonucu elde edilen kardan hisse verilmesinin mümkün olmadığını, kuruluş hisselerinin alacağı karın kuruluş sermayesi ile sınırlı bulunduğunu, 1986 yılı karıın dağıtılmadığını savuarak davanı reddini istemiştir.
Mahkemece, genel kurulun alacağı kararların kurucu pay senedi sahiplerinin şirkete karşı talep haklarını ihlal edemeyeceği, ancak bu hisselerin ilk kuruluş sermayesi ile sınırlı olarak pay alabilecekleri gerekçesiyle, davacının hissesi karşılığında alabileceği kar payı (8.930-) TL.'sının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına, vekili gelmediğinden davalı yararına duruşma vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye (7.200-) TL. temyiz ilam harcının temyiz edenden alımasına, 9.2.1993 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
|