 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E. 1992/6532
K. 1993/5902
T. 27.9.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SİGORTA RÜCU DAVASI
BİNA SAHİBİNİN SORUMLULUĞU
ÖZET Binada çıkan yangın nedeniyle sigortalı araçta
meydana gelen zarardan dolayı, bina sahibinin kusursuz
sorumluluğu vardır.
(818 s. BK. m. 58)
(6762 s. TTK. m. 1301)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Kartal Asliye 1. Hukuk Mahkemesi)nce verilen 16.11.1990 tarih ve 60-1142 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı Askerce ait kamyonun davalının karasör atölyesinde meydana gelen yangın sonucu yandığını, bunun için araç sahibine (10.451.356) TL. ödendiğini ileri sürerek (10.451.356) TL.nın ödeme tarihi 14.10.1988'den itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; yangının çıkmasında müvekkilinin kusuru olmadığını, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddiaya, savunmaya, toplanan delillere, bilirkişi raporuna göre, yangın meydana gelmesinde davalının kusurlu durumu bulunmadığı dolayısıyla sorumluluğu da sözkonusu olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kasko poliçesi nedeniyle sigortalıya ödenen tazminatın rücuan tahsiline ilişkin olup;
BK.nun 58. maddesine göre; "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mes'ul olur" hükmü ~mir bulunmaktadır.
Olayımızda, davacı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı Askere ait aracın davalıya ait dükkanda elektrik kontağından çıkan yangın sonucu yandığı açık olup, bu husus taraflar arasında tartışmasızdır. Yukarıda açıklanan madde hükmü gereğince, davalının kusursuz sorumluluğu vardır.
O halde, mahkemece yapılacak iş; davalının kusursuz sorumluluğu ilkesi gözönüne alınarak, davanın esasına girilip davacının gerçek zararının bilirkişi veya bilirkişi kuruluna hesap ettirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan hususlar gözden kaçırılarak, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.9.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|