 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1992/6045
K: 1992/11399
T: 15.12.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesince verilen 15.2.1991 tarih ve 574-59 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraflar vekilleri tarafınden istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 15.12.1991 gününde davacı avukatı (B.G.) ile davalı avukatı (I.B.) gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlannması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili birliğin, davalı kurum ile yaptığı sözleşme ile davalı kurumun satılacak kimyevi gübrelerininn, davacı kooperatiflerin depolarından yararlanması karşılığı kira ücreti ödenmesinin kararlaştırıldığını ücretin ödenmesinin gecikmesi halinde sözleşmenin 11. maddesine göre % 42 gecikme faizinin uygulanması gerektiğini ancak davalının borçlarını ödemediğini ileri sürerek kira gecikme faizi ve KDV.'si toplamı olarak (2.151.166.624-) TL.'sının ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, depo ücreti istenebilmesi için davacı depolarından fiilen yararlanılması gerektiğini kaldı ki, % 42 temerrüt faizi müvekkilinin davacıdan olan alacağı için uygulanabileceğini belirterek davanın reddini istemiş; karşı dava olarak da kooperatif stoklarındaki gübrelerin fiyatlarının artması nedeniyle fiyat farkı olarak (1.926.548.372-) TL. ile (1.444.911.000-) TL. temerrüt faizi ve KDV.'si toplam (3.515.950.472-) TL.'sıın % 60 faiziyle birlikte davacıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkeme; iddia, savunma, bilirkişi raporları ve toplanan delillere göre davacının davalıya ait gübreleri deposunda beklettiği bu nedenle depolama ücreti talep edebileceği davalının da gübrelerin fiyatlarında farklılık meydana gelirse o ana kadar satılmayan gübrelerin fiyat farkını isteyebileceği gerekçesiyle bilirkişiler ve belirlenen miktarlar için her iki davanın karşılıklı olarak kısme kabulüne (1.963.438.034-) TL.'sının davalı (A.) Genel Müdürlüğündnen alınarak davacıya verilmesine, bu miktarın (981.649.941-) TL.'sına dava tarihi olan 6.10.1987 tarihinden itibaren % 60 reeskont faizi yürütülmesine, davalı (karşılık davacı) (A.)'nın belirlenen (1.926.548.372-) TL. alacağının dava tarihi olan 30.11.1987 tarihinde itibaren % 60 reeskont faiziyle birlikte davacı (karşılık davalı) birlikten davalıya (karşılık davacıya) verilmesine tarafların fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Hüküm; taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasıan göre, davalı yararına hükmedilen % 60 faizin kararda belirtildiği gibi reeskont olmayıp akdi faiz bulunmasınan göre tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davacı, 1985 yılı sözleşmesinin bitimini takip ede 1.1.1986 tarihinden üçüncü sözleşmenin yapıldığı 18.3.1986 tarihine kadar geçen dönem için 1985 yılı sözleşme hükümlerine göre depo ücreti istemiş ve bunu bilirkişiye itirazen de bildirmiş olduğu halde 26.11.1990 tarihli bilirkişi raporunun ikinci sahifesinde, ikinci sözleşmenin 18.3.1985 ile 31.12.1985 tarihleri arasında geçerli bulunnduğu gerekçesiyle 1.1.1986'dan üçüncü sözleşmenin yapıldığı 18.3.1986 tarihine kadar geçen 77 gün için kira bedeli ödenmesi talebinin yerinde olmadığı açıklanmıştır. 1985 yılında yapılan ikinci sözleşmenin 24. maddesine göre sözleşmenin bir takvim yılı için geçerli bulunduğu, bu müddetin bitiminden bir ay önce feshi ihbarda bulunulmadığı takdirde sözleşmenin bir takvim yılı uzatılmış olacağı belirtildiğinden, böyle bir feshi ihbarda bulunulduğu da iddia edilmediğinden 1.1.1986 tarihinden üçüncü sözleşmenin yapıldığı 18.3.1986 tarihie kadarki üç aylık dönem için 1985 yılı sözleşme hükümlerinin geçerli olduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece yapılcak iş, 1986 yılının ilk üç aylık dönemi için davalı kurum malının davacı depolarında mevcut olup olmadığının tesbiti, depolardan yararlanma var ise bu süre için de depo ücretine hükmetmekten ibarettir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3 - Davacı dava dilekçesinin sonunç bölümünde ticari faiz tabirini kullanmış olup gerek 3095 sayılı Kanun hükmü ve gerekse Dairemiz uygulaması itibariyle bu talep % 30 faizi ifade ettiğinden kabul edilen kısım için davacı yararınan % 60 oranında faize hükmedilmesi doğru bulunmadığından hükmün bu nedenle de davalı kurum yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilininn temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı (karşı davacı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına bozulmasına, (250.000-) TL. duruşma vekalet ücretinin taraflardan ayrı ayrı alınarak yek diğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 15.12.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|