Hukuki.NET

T.C. YARGITAY11. Hukuk DairesiE: 1992/569K: 1992/7973T: 25.06.1992
Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 25.9.1991 tarih ve 592-579 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Davacı vekili, müvekkili kurumun Sermaye Piyasası Kanununa tabi olan davalı şirkete 1976 yılında ortak olduğunu, davalı şirketin 1983 yılında yaptığı sermaye artışı sırasında sermayenin (160.000.000) liradan (320.000.000) liraya 143.978.889 lira bulunmasına ve davalı şirketin bu tutar karşılığında 31.12.1982 tarihindeki ortaklarına hisseleri nisbetinde karşılıksız pay senedi vermesi gerekirken bu miktarın şirket pasifinde tutulduğunu, keza 1987 yılında yapılan sermaye artışı arasında da aynı fonda (736.11.839) lira bulunmasına rağmen davalı şirketin bu miktarın sadece (80.000.000) liralık bölümü için ortaklarına bedelsiz pay senedi verip (656.111.839) lirasını bilanço pasifinde tuttuğunu, bu durumun rüçhan hakkı kullanmayan ortaklar aleyhine bir durum yarattığını, nitekim müvekkili kurumun her iki sermaye arttırımından önce şirketteki pay oranının % 28,125 olduğu halde şimdi % 15.61'e düştüğünü, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin benzer davalarda yeniden değerlendirme fonundaki para karşılığında ortaklara bedelsiz pay verilmesi gerektiğini karar bağladığını, Sermaye Piyasası Kurulu'nun 4.4.1985 tarihli tebliğinde ise, sermaye piyasası yasasına tabi anonim ortaklıkların yapacakları nakit karşılığı sermaye arttırımlarında yeniden değerlendirilme fonundaki artış tükeninceye kadar bu fonda mevcut tutardan en az nakit karşılığı artırılacak olan sermaye kadar miktarı sermayelerine ekleyerek karşılığında sermaye artırımından önceki sermayeyi temsil eden hisse sahiplerine bedelsiz hisse senetleri verilmesinin öngörüldüğünü, davalı şirketin bu esaslara uyarak, yeniden değerlendirilme fonunda biriken paradan sermaye artışlarını karşılaması halinde müvekkili kurumun davalı şirketteki payının % 19.43 olacağını, davalı şirketin bu yönde karar alınması hususundaki taleplerine bugüne kadar olumlu bir yanıt vermediğini, dava dilekçesinde gösterildiği üzere bu durumun bazı ortakların olması gerekenden daha fazla hisseye sahip olmaları sonucunu doğurduğunu, müvekkili kurumun son kez olarak 18.4.1989 tarihli olağan genel kurulu toplantısı esnasında önce bu durumun düzeltilmesini istemesine rağmen talebin ret edilerek yasalara aykırı olarak genel kurulun yapıldığını, hisselerin gerçek hisse durumunu yansıtmaması nedeniyle seçimlerin yapıldığı ilk oturumu da kapsayacak şekilde genel kurulda alınan kararların iptaline, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla müvekkili kurumun şirketteki pay oranının (halen % 15.61 olan pay oranının) % 19.43 olduğunun tesbitine, fark oluşturan % 3.82 pay karşılığı her biri (1.000) liralık toplam (30.560.000) lira değerindeki 30560 adet hisse senedinin bedelsiz olarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilleri, davacının TTK.nun 381. maddesi gereğince muhalefetini tutanağa geçirtmemesi nedeniyle dava hakkının bulunmadığını, kararlar alınmadan yapılan beyanın muhalefet olarak nitelendirilmeyeceğini bu itibarla davanın sırf bu nedenle reddi gerektiğini, ayrıca da; esasen davacının istemlerinin daha önce kesinleşen genel kurulların iptaline yönelik olduğunu, bu genel kurul kararları iptal edilmeden son genel kurulda alınan kararların iptalinin mümkün olmayacağını, davacının 1983-1984, 1985, 1986, 1987 ve 1988 yıllarında yapılan genel kurulda alınan kararlara muhalefet etmediği gibi, bu genel kurul kararları aleyhine dava da açmadığını, anılan genel kurullarda alınan kararlar gereğince pay oranlarının saptanıp, değer artış fonları ile ilgili kararların kesinleştiğini, emsal olarak sunulan Yargıtay ilamlarının u konuyla ilgili olmadığını, 1983 yılında 4.4.1985 tarihli ve 10 nu'lu tebliğin ugulanmasının mümkün olmadığının tabii olduğu, 1983, 1984, 1985 yıllarında yeniden değerlendirilme sonucu oluşan değer artışlarının 213 sayılı yasanın mükerrer 298. maddesi gereğince özel fonda tutulmasına karar verildiğini ve bu kararların kesinleştiğini, 1986 yılında değer artışı olmadığını, 1987 yılında ise şirket sermayesinin (640.000.000) liradan (800.000.000) liraya çıkarılması esnasında (160.000.000) liralık sermaye artışının (80.000.000) lirasının fondan karşılanıp karşılığında ortaklara bedelsiz olarak pay verildiğini davacı kurumun bu sırada rüçhan hakkı kullanılmaması nedeniyle pay oranının düştüğünü ileri sürerek davanın reddi talebinde bulunmuştur. Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı kurumun istem ve amacının 1983 ve 1987 yılındaki genel kurul kararları ile oluşan ve kendi hisselerinin azalması sonucu doğuran kararların iptaline yönelik olduğu ve bunu sağlamak amacıyla son genel kurul kararının iptali talebinde bulunduğu, bu istemin iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağını, 1983 ve 1987 yıllarında olumlu oy kullanan ve bu genel kurullar aleyhine süresinde dava açmayan davacının isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının istemlerinin genel kurul kararıyla saptanacak konular olmasına ve 1983 ve 1987 tarihli genel kurul kararlarının iptali hususunda süresinde dava açılmadığına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir. Mahkemece davanın esasına girilmeden süre yönünden dava ret edildiğine göre Yargıtayca işin esasının incelenmesi de mümkün olmadığından davalının da temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
 
SONUÇ: : Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına, aşağıda yazılı bakiye 4.100- lira temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, alınmadığı anlaşılan 11.800- lira temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25.6.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini