 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E. 1992/3338
K. 1993/3426
T. 11.5.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAŞIMA
- TAŞIYICININ SORUMLULUĞU
ÖZET Taşıyıcı, taşıdığı mala ilişkin belgeleri almadan taşıdığı malı alıcıya teslim edemez.
(6762 s. TTK. m. 768)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 9.3.1992 tarih ve 2-92 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin Kıbrıs'ta mukim dava dışı M. Bahattin'e sattığı malı davalı gemisine yüklediğini, ihracatın vesaik mukabili olmasına rağmen konşimento bankadan alınmadan ve mal bedeli ödenmeden davalı malı alıcısına teslim ettiğini ileri sürerek zararları karşılığı (8.197.310) liranın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; ihracat bedelinin davacıya ödendiğini, taşıyandan tazminat istenebilmesi için öncelikle ithalatçı alıcıya müracaat edilip açılacak davanın sonuçsuz kalması gerektiğini, davacının böyle bir yola başvurmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme; toplanan delillere göre, davalı taşıyanın taşıdığı vesaik karşılığı ihracat konusu malı, vesaik aramadan satış bedelini ödememiş olan alıcıya teslim ettiğinin anlaşıldığı, ancak davacının mal bedelinin tahsili için Kıbrıs'taki alıcı aleyhine herhangi bir girişimde bulunmadığı, ihtar çekilip dava açılmadığı halde doğrudan taşıyana dava açılmasının yersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı ile, dava dışı Kıbrıs'taki alıcı arasında akreditif ilişkisi vardır. Bu durumda, Kıbrıs'taki alıcının mal bedelini ilgili banka şubesine ödeyerek taşıma ile, ilgili belgeleri alması ve bu belgeleri taşıyıcıya vererek malı tesellüm etmesi gerekir. Davalı taşıyıcı, ilgili belgeler kendisine ibraz edilmeden ve bu belgeleri almadan taşıdığı malı alıcısına teslim edemez. Aksi halde taşıyıcı sorumlu olur. Olayımızda da; taşıyıcı, ilgili belgeleri almadan malı alıcısına teslim ettiğinden zarar doğmuştur. Davacının bu aşamada aktif dava ehliyeti mevcuttur. O halde; mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın reddi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.5.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|