 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1992/3175
K: 1993/3812
T: 24.05.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.11.1991 tarih ve 256-1161 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraflar vekilleri vekili tarafından istenilmekle dosyanın incelenmesinde duruşma için gerekli tebligat giderinin yatırılmamış olması nedeniyle HUMK.nun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 438/1. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin, aralarındaki bir ticari ilişki nedeniyle kendisine borçlu bulunan dava dışı Manisa Giyim San. A.Ş. hakkında icra takibi yaptığı ve takibin kesinleştiğini bu süre içinde dava dışı (A.Ş.) nin menfi tesbit davası açıp, davanın reddedildiğini ve A.Ş. tarafından verilen (5.231.000) TL. teminat mektubunun bankaya iade edildiğini, müvekkilinin A.Ş. den olan alacağı için bu teminat mektubunu bankadan isteğinden, davalının teminat mektubunu bankadan aldığının bildirilmesi üzerine, davalıya İİK.89/1 maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davalının itiraz ettiğini, tetkik mercii hakimliğince itirazın kaldırılmasına ilişkin kararın kesinleştiğini, bunun üzerine davalının parayı icraya yatırdığını ve müvekkilinin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutanak bu parayı aldığını, ancak paranın geç ödenmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek davalının müvekkiline verdiği (44.915.865) TL.sının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini taleb etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin kefaleti ile dava dışı Manisa A.Ş.lehine (5.231.000) TL.lık teminat mektubu verildiğini, bu paranın müvekkiline ait olduğunu, İİK.89/4 maddesine göre alacaklı davacının tetkik merciine müracaatla itirazın kaldırılmasını istediğini ve bilahare de tazminattan feragat ettiğini, bu kararın kesinleştiğini, bundan böyle tazminat isteyemeyeceğini ve munzam zararın da şartları olmadığından davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, icra takip dosyası, menfi tesbit ve icra tetkik mercii dosyaları, bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre İİK'nun 89/4. maddesi hükümlerine göre bu tür davaların genel hükümlere bu tür davalıların genel hükümlere göre tetkik merciinde görüleceği davacının zararını tetkik merciinden istemesi gerektiği, davacının tetkik merciinde tazminat talebinin reddedildiği, bilahare davacının tazminat isteminden de feragat ettiği, bu durumda davacının yeni bir taleple tazminat isteyemeyeceği gerekçesiyle, dava dilekçe görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Tetkik merciinde daha önce görülen davada davacı, itirazın kabulü ile birlikte İİK. 89/4. maddesinde belirtilen tazminat isteminde bulunmuştur. Anılan madde hükmü uyarınca tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre çözümler. Bu hüküm karşısında yetkili icra tetkik merciinin tazminat konusunda verdiği kararlar genel hükümlere dayalı olduğundan bilahare genel hükümlere dayanılarak açılacak davalarda kesin hüküm teşkil eder.
Dava konusu olayda da davacı, icra tetkik merciinde tazminat isteminden ferağat ettiğine ve feragatta kesin hüküm sonuçlarını doğurduğundan sonradan Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı konuda tazminat davası açılması mümkün değildir. Mahkemece de davanın bu yönden reddine karar verilmesi gerekirdi.
Mahkemece tesis edilen karar görev konusunun da dikkate alarak davayı reddetmesi doğru değil ise de karar neticesi itibariyle davanın reddine ilişkin bulunduğundan karar sonucu itibariyle doğru görülerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itiraz reddiyle sonucu itibariyle doğru bulunan kararın ONANMASINA davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek bulunmadığına, aşağıda yazılı bakiye 7.200 lira temyiz peşin harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24.5.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|