 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1992/1802
K: 1993/216
T: 21.01.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı (mukabil davalı) vekili, davalıların babası olan müvekkilinin "N.Ç. ve ortakları kollektif şirketi" ünvanlı şirketin % 50 hissesine sahip olduğunu, şirketin iştigal mevzuunun akaryakıt bayiliği, taahhüt işleri, nakliye ve dahili ticaret olduğunu, şirketin halen dava dışı "Mobil A.Ş."e ait işyerinde petrol bayiliği yaptığını, müvekkilinin bu yeri eskiden tek başına çalıştırırken bilahare davalı oğullarıyla kurduğu şirketin çalıştırdığını, son yıllarda ortak oğullarının işe gerekli ilgi ve özeni göstermediklerini, bu yüzden "Mobil A.Ş.'nin ihtar ve şikayetlerine, bayilik akdini fesdeceğine ilişkin uyarılarına maruz kaldıklarını, müvekkilinin 14.12.1987 tarihli ihtarnameyle oğullarını son defa uyarmasına rağmen tutumlarını değiştirmediklerini, asılsız iddialarla müvekkilini suçlayıcı tavırları içine girdiklerini, Mobil.A.Ş.nin artan ihtarları sonucu şirketle Mobil A.Ş. arasındaki bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, bu durumda şirketin gayesinin elde edilmesinin imkansız hale geldiğini ileri sürerek T.T.K. 187/2 ve B.K.nun 535. maddeleri uyarınca kollektif şirketin fesih ve tasfiyesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar (mukabil davacılar) vekili; anasözleşme uyarınca şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili davacı babanın müvekkillerini ortak değil, işçi gibi görüp emretme yoluna gittiğini, müvekkillerine hesap vermediği, şirket araçlarını kendi şahsi malı gibi kullandığını, karar alınmaksızın bağışlarda bulunduğunu, son olarak ta Mobil A.Ş. ile bayilik sözleşmesini feshedip kendi şahsi adına yeni sözleşme yaptığını, şirketin yaşama şansının kalmadığını, bu davranışın temsilci sıfatıyla bağdaşmadığı gibi rekabet yasağı kurallarıyla da çeliştiğini savunarak davanın reddini isterken;
Mukabil dava olarakta; savunmada ortaya konan nedenlerin varlığı karşısında diğer hakların saklı tutulması kaydıyla şimdilik tek başına idare ve temsil yetkisinin davacıdan kaldırılmasına talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, mübrez belgeler, tanık beyanları ve bilirkişiler raporlarına nazaran davacı babanın oğullarının şirketteki görevlerini ifa etmedikleri iddiasının kanıtlanamadığı gibi Mobil A.Ş.'nin bayilik sözleşmesini oğullarının ilgisizliği yüzünden feshettiği iddiasının asılsız olduğunun anlaşıldığı, şayet bu iddia doğru olsaydı Mobil A.Ş.nin aynı işyerinde şirketçe feshettiği sözleşmeyi bu kez davacının firmasıyla yapmıyacağı, şirketin akaryakıt bayiliği yapmasına fiili imkan kalmamış olmasına rağmen diğer konularla iştigal edebileceği, bu nedenlerle davacının ileri sürdüğü fesih nedenlerinin yerinde olmadığı, buna karşın şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili davacının halen şirketin iştigal konusu olan akaryakıt bayiliği işini kendi şahsi firması adına yapmış olmasının haksız rekabet yasağının ve temsil yetkisini kötüye kullanma niteliğinde olduğunu, bu nedenle T.T.K.nun 161. maddesi uyarınca idare ve temsil yetkisinin yerinde olacağı gerekçeleriyle davanın reddine, mukabil davanın kabulüyle davacının şirketteki temsil ve idare yetkisinin kaldırılmasına hükmedilmiştir.
Kararı, davacı (mukabil davalı) vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunamamasına göre davacı (mukabil davalı) vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı (mukabil davalı) vekilin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalı vekili gelmediğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 11.300. lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21.1.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|