 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1992/1020
K: 1992/7385
T: 04.06.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Alanya Asliye 1. Hukuk Mahkemesince verilen 12.11.1991 tarih ve 509 - 439 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar şirket ve E. vekili M.T. ile davalılar avukatı L.A. gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karar bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacılar vekili, davalı şirket sermayesinin % 10 undan fazlasına sahip olduklarını, şirket ana sözleşmesi gereğince Mart ayından itibaren 3 ay içerisinde yapılması gereken 1990 yılı olağan genel kurul toplantısının halen yapılmadığını ve bu hususta şirket yönetim kurulu başkanı ve denetçiye yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, ret gerekçelerinin yerinde olmadığını, karar defterinin C. Savcılığında bulunduğunu, gerekli payın rehnedildiği belirterek, şirketin 1990 yılı olağan genel kurul toplantısının yapılması ve şirket hesaplarını kontrol için bir bilirkişi tayip edilebilmesi için genel kurulu toplantıya çağırmaya yetki ve izin verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda, TTK.nun 367. maddesi gereğince şirketin 1/10 payına sahip olanların yönetim kurulu ve murakıba yapılan başvurunun sonuçsuz kalması üzerine şirket genel kurulunu toplantıya çağırmak için mahkemeye başvurmalarının mümkün bulunduğu, dava konusu olayda yönetim kurulu başkanı ve murakıba yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığı, şirketin pay senedi çıkarmaması nedeniyle sermayenin 1/10'u tutarındaki teminatın dosyaya yatırıldığı bu nedenle istemin yerinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir
Kararı, şirket ve E. vekili temyiz etmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mümeyyiz davalılar vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Ancak, dava olağanüstü genel kurula izin istemiyle TTK.nın 367. maddesi gereğince açılmış bulunan nizalı kazaya dahil bir eda davası niteliğindedir. Her ne kadar dairemiz İçtihadlarına göre istem duruşma açılmaksızın evrak üzerinde yapılan incelemeyle karara bağlanabilir ise de, açılan dava yukarıda belirtildiği üzere nizalı kazaya dahil bir eda davası niteliğinde olduğundan mahkemece en azından davalı şirkete tebligat yapılmak veya şirket temsilcisi dinlendikten sora taleple ilgili olarak bir karar verilmek gerekir. Davada davalı şirkete tebligat yapılmadığı gibi şirket yetkilisi dahi dinlenmediğinden hükmün davalı şirket yararına bozulması gerekmiştir.
3 - Diğer yandan açılan davanın niteliğine göre yasal hasım olan şirket yanında ayrıca şirket yönetim kurulu başkanı olan E'ye de husumet yöneltilemez. O halde, mahkemece bu davalı aleyhindeki davanın husumet yönünden reddi gerekirken bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle de davalı E. yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: : Yukarıda (1) no'lu bendde yazılı nedenlerle mümeyyiz davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bendde yazılı nedenlerle hükmün davalı şirket (3) no'lu bendde yazılı nedenle ise davalı E. yararına bozulmasına, (250.000) lira duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak mümeyyiz davalılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 4.6.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|