Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1991/6839
K: 1992/7445
T: 05.06.1992

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 6.6.1991 tarih ve 167 - 365 sayılı hükmün duruşmalı olarak temiyzen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma içn tayin edilen 2.6.1992 gününde davacı avukatı D. E. ile davalı avukatı A.R. gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve  hazır bulunun taraflar avukataları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü :
 
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin, dava dışı U.N. tarafından yine dava dışı şirketlerin borcuna karşılık (566.000.000) lira üzerinden davalı banka lehine ipotek ettirilen ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe konu olan taşınmazı 8.6.1990 tarihinde satın aldığını, müvekkilinin (566.000.000) liranın ödenmesi karşılığında ipoteğin kaldırılması yolundaki taleplerinin sonuçsuz kaldığını, (566.000.000) liranın mahkeme veznesine depo edildiğini ileri sürerek, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı velikilleri, tesis edilen ipoteğin bir resulmal ipoteği olduğunu, ve dava dışı şirketlerin doğmuş borcuna karşılık verildiğini, bu sebeble davacı tarafın taleplerinin yerinde bulunmadığını, bir an için ipoteğin maksimal ipotek olduğu kabul edilse bile ipotekli taşınmazın eski maliki Ü.N'nin halefi durumunda olan davacının takipten sonraki faizden temerrüt nedeniyle sorumlu olduğunu, takiben (566.000.000) liranın % 57.51 nisbetindeki faizi ile birlikte tahsiline imkan verecek şekilde kesinleştiğini, davacının (566.000.000) lira ana para ile temerrüdü sebebiyle tahakkuk etmiş (1.646.616.700) temerrüt faizi ile tahsil harcı ve ücreti vakeleti ödemek zorunda bulunduğunu, kanunularda ipotek veren 3 cü şahsın kendi temerrüdünden doğan faiz borcunu ödemesini engelleyen bir hüküm bulunmadığını, davacının İİK. nun 150/c maddesi gereğince tapu siciline vazedilen şerhle taşınmazı satın aldığını, ipotek bedelini depo etmenin ödeme yerine geçmeyeceğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delilerden 1608 parsel nolu taşınmazın 16.7.1983 yılında (566.000.000) lira üzerinden davalı banka lehine ipotek edildiği ve davalı bankanın İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 1986/225 sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe giriştiğinin anlaşıldığı, ipotek bedeli olan (566.000.000) lira mahkemece veznesine depo edildiğine göre M.K.nun 796 ve devamı maddeleri uyarınca ipoteğin terkinine karar verilmesi gerektiği davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava, ipoteğin fekkine ilişkin olup, ipotekli taşınmazın davacıdan önceki maliki olan dava dışı U.N'nin davalı banka ile dava dışı şirketler arasında imzalanan 10.7.1984 tarihli protokol uyarınca taşınmazı davalı banka lehine ipotek ettirdği ve davalı bankanın dava dışı şirketlerden halen alacaklı olduğu hususları taraflar arasında ihtilafsızdır. O halde, taraflar arasındaki ihtilafın çözümü tesis edilen ipoteğin azami meblağ ipoteği, diğer bir deyişle maksimal veya üst sınır ipoteği mi, yoksa ana para veya başka bir ifadeyle resulmal veya kesin ipotek mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Zira, şayet düzenlenen ipotek üst sınır (=maksimal) ipoteği ise, ipotek veren üçüncü kişi veya haleflerinin temerrüdü veya şahsi sorumlulukları bahis konusu dolmayıp, ipotekli taşınmaz borç altına girdiğinden ipotekli taşınmaz maliki akit tablosunda bilirtilen tutarı ödeyerek veya dava konusu olayda olduğu gibi depo ederek ipotein fekkini isteyebilecek ve yerleşmiş Yargıtay İçtihadları gereğince de böyle bir istemin kabulü gerekecektir. (Bkz. Yargıtay Kararlar Dergisi C. XVI. S. 1. Ocak 1990 Y.H.G.K. nun E. 1989/11 - 294 K. 1989/378 ve 24.5.1989 tarihli kararı_ Yasa koyucuyu böyle bir düzenlemeye (MK. 766) iten neden de böyle bir ipotek ileride vucut bulacak veya vucut bulması muhtemel bir alacağın teminatı için tesisi edildiğinden bu belirsizlikten taşyınmaz sihibini korumkatır. Aksi halde, yeni düzenlenen ipotek bir ana para (=resulmal) ipoteği ise ipotekli taşınmaz maliki bu takdirde ipotek akit tablosunda bilirtilen ana alacaktan başka MK.nun 790 cı maddesi uyarınca takip giderleri ile faiz ve diğer fer'lerini de ödeyerek ipoteğin fekki telebinde bulunabilecektir.
Bu genel açıklamaların ışığında dava kzonusu olaya dönüldüğünde, yukarıda da belirtildiği üzere davaya konu ipotek ileride doğacak veya doğuması muhtemel bir alacak için deyil, doğmuş ve dava dışı kredi borçlusu şirketler tarafından kubul edilmiş bir alacak için tesisi edilmiş olup, matu banka ipotek belgesine yapılan ekleme ve düzeltmeler de, düzenlenen ipoteğin bir ana para (=kesin ipotek) ipoteği olduğunu açıkça göstermektedir. Diğer yandan davalı banka tarafından eski malike yapılan 9.1.1990 tarihli sulh teklifi de ihtarnamede belirtilen sürede sulh şartları yerine getirilmediği için banka aleyhine bir sonuç doğurmaz. O halde, mahkemece eski malikin halefi durumunda olan davacının ancak MK.nun 790x maddesine göre ödeme yaparak ipoteğin fekkini isteyebileceği nazara alınarak buna göre bir kara verilmek gerekirken, tesis edilen ipoteğin nevinde hataya düşülerek sanki ortada maksimal bir ipotek varmışçasına davanın kabulüne kara verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı banka yarına bozulması gerekmiştir.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına bozulmasına, (250.000) lira duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak advalıya verilmesine, ödedği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 5.6.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini