 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1991/5836
K: 1993/222
T: 21.01.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA: Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 7.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 26.4.1991 tarih ve 1334-361 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete sigortalı bulunan ve davalının donatanı bulunduğu gemiye İngiltere'de yüklenen 1 kutu 108 kg ağırlığındaki silindir ayarlama mastarlama gazının tahliyede eksik çıktığını ve bu nedenle müvekkilinin sigortalısına (1.940.794)TL. ödemede bulunduğunu ileri sürerek, anılan meblağın 2.11.1989 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yükün değerinin müvekkiline bildirilmemesi nedeniyle TTK.nın 1114'ncü maddesi uyarınca müvekkilinin sorumluluğunun parça başına sorumluluk olduğunu, konişmentonun 21.maddesinde (Malların değeri yüklemeden evvel tüccar tarafından açıkca beyan edilmedikçe ve konişmentoda belirtilmedikçe ve de navlun malların değeri üzerinde hesaplanmadıkça (değer esası üzerinden) ve taşıyıcına da gemi malların maruz kaldığı veya mallarla ilgili olarak, ambalaj veya parça başına 100.000 TL'sını veya bunun diğer dövizlerle muadili meblağı aşan herhangi bir zarar ziyan veya hasardan hiçbir şekilde sorumlu değildir ve olmayacaktır, burada belirtilen satışlarla, mukavele ile ve/veya sipariş şekilleri ve/veya banka akreditif mektupları ve/veya proförma veya kesin faturalarla ilgili ayrıntılar konişmentonun tedavülünü kolaylaştırmak için, sadece tüccarların kendi kişisel avantajları için istekleri üzerine kayıtlandırılmış bulunmaktadır. Bu kabil bilgilerin, taşıyıcı ve/veya kaptan ve/veya gemi acentesi tarafındankontrol edilmesi ne mümkündür ve ne fiilen kontrol edilmiştir ve ne de bunlarla ilgili herhangi bir evrak geminin kiralamadan ve/veya yüklemeden evvel onlara kanıt olarak gösterilmemiştir, ibraz edilmemiştir. Dolayısıyla navlun taşıyıcı tarafından bilinmeyen değer üzerinden değil, sadece malın ağırlığı veya hacmi üzerinden değerlendirilmiş ve/veya tahsil edilmiştir. Dolayısıyla bu kabil veya benzeri bilgilerin işbu konişmentoda belirtilmiş olmasının, taraflarca yüklenilen malların değer beyanı şeklinde telakki edilemeyeceği ve telakki edilmemesi, kullanılmaması gerektiği ve de tüccarın ve kendi yerine geçen tüm kişilerin bu kabil bir iddiada bulunmamayı deruhte ettikleri konusu taşıyıcı ve tüccar ve de bunların yerine geçen tüm kişilerce kabul edilmiş ve anlaşılmıştır) hükmünün yer aldığını, bu hükmün 1165/5 maddesinde taşıyanın TTK.1114 maddesinde ve Brüksel Konvensiyonu'nda mumlanan parça başına 100.000 TL'sı ile sınırlı sorumluluğun kaldırılmamasına ilişkin amir hükmede uygun bulunduğunu ve mukavele hükmü halinde olduğunu, yükün markası vs.nın konişmentoya yazılmasının TTK.nun 1098/8 maddesinde öngörülen zorunluluktan kaynaklandığını, konişmento tanziminde müvekkiline fatura veya proforma fatura ibraz edilmediğini, diğer yandan malın piyasada çok değişik fiyatlarla satıldığını ve yüklenen yüzlerce çeşit yük değerinin donatana bilinmesine imkan bulunmadığını, tüm bu nedenlerle müvekkilinin sorumluluğunun (100.000) TL. ile sınırlı bulunduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, konişmentoda taşınan emtianın nitelikleri ile ilgili olarak birçok bilgi verildiği (markası, mev'i, cinsi, brüt ağırlığı ve hacmi) bu nedenle davalının parça başına sorumluluk hükümlerinden yararlanmasının mümkün bulunmadığı, anılan nedenle bilirkişilerin aksi yöndeki görüşüne itibar edilmediği sonucuna varılarak bilirkişilerce kadri maruf olduğu saptanan (1.940.794) TL. tazminatın ödeme tarihinden (2.11.1989) itibaren değişen oranlardaki reeskont faizi ile birlikte (kararda oranlar gösterildi) davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.500 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubuyla temyiz edenden alınmasına, 21.1.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.