 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1991/1726
K: 1992/9020
T: 15.09.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA: Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 11.12.1990 tarih ve 251-1001 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı vekili; müvekkili şirkete nakliyat poliçesi ile sigortalı emtianın davalı gemisi ile taşınması sonucu noksan tahliye edildiğini ileri sürerek sigortalıya ödenen (1.776.980) liranın ödeme tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, süresinde ihbar yapılmadığını, kargo raporuna göre hasarın çok az olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tahliye sonrası tutulan kargo raporuna göre hasarın (155.059) lira olduğu gerekçesiyle bu meblağın ödeme tarihinden itibaren % 30 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Hükme dayanak yapılan kargo raporundan sonra tutulan 26.4.1988 tarihli tutanakda 573 kg.noksanlık olduğu belirtilmekte ve bu tutanakda davalı taşıyıcı adına atılmış bir imza bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece, sözü edilen imzanın kime ait olduğu taraflardan sorulmalı, bu kişinin hangi yetki ve sıfatla tutanağı imzaladığı araştırılmalıdır. Eğer bu kişi, davalının yetkilisi ise o zaman, bu tutanak davalıyı bağlayacağından zararın buna göre hesaplanması gerekecektir. Bu husus araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kabul şekline göre, davanın ticari dava olması, tarafların tacir, işin ticari işletmeleri ile ilgili bulunması karşısında hükmolunan alacağa 3095 sayılı kanunun 2.maddesi uyarınca T.C.Merkez Bankası'nın kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranına göre temerrüt faizi yürütülmesi gerekirken bu yolda talep olmasına rağmen % 30 temerrüt faizine hükmedilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün, temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.9.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.