Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1991/171
K: 1991/1406
T: 01.03.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : (R) Paz. San. ve Tic. AŞ. ile (D) Bilişim Hizmetleri ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 4. Ticaret Mahkemesince verilen 2.3.1990 gün ve 986/133 sayılı hükmü onayan dairenin 25.10.1990 gün ve 3562-6852 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Davacı vekili, aslında Japon malı olan ve Almanya'da üretilen (X) marka bilgiyazarların Türkiye'deki tek satıcısının müvekkili olduğunu ve 1984 yılından beri bu marka elektronik ürünlerinin müvekkilince pazarlandığı halde, davalı şirketin aynı marka ürünleri Amerika'dan getirterek orijinalliğini de bozarak pazarladığını bu şekilde müvekkilinin tek satıcılık hakkının ihlal edilerek haksız rekabet oluşturulduğunu ileri sürerek bunun önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu ürünlerin dava dışı şirketçe ithal edildiğini, müvekkilinin onlardan aldığı malları sattığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair tesis edilen karar Dairemizce onanması üzerine davacı vekilleri bu defa karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır.
Uyuşmazlığın sağlıklı bir şekilde çözüme kavuşturulabilmesi için öncelikle tek satıcılık kavramı üzerinde durulması gerekir. Doktrinde de benimsendiği üzere tek satıcılık sözleşmesi, yapımcı ile tek satıcı arasında hukuki ilişkileri düzenleyen, çerçeve niteliğinde ve sürekli öyle bir sözleşmedir ki, bununla yapımcı, ürünlerinin tamamını veya bir kısmını belirli bir bölgede tekele sahip olarak satmak üzere tek satıcıya bedeli karşılığında göndermeyi, buna karşılık tek satıcı da, sözleşme konusu malları kendi adına ve hesabına satarak bu malların sürümünü artırmak için faaliyette bulunmayı yükümlenir (Bkz. YYd. Doç. Dr. H.İşgüzar, Tek Satıcılık sözleşmesi, Ank. 1989 Sh. 14, Prof. Dr. H.Tandoğan, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri Cilt 1/1, Ank. 1985, sh. 27 vd.). Bu tanımdan da aşlaşılacağı üzere tek satıcılık sözleşmesinde edimler ve yükümler kural olarak bu sözleşmenin tarafları arasında, yani yapımcı ile tek satıcı arasında karşılık olup, bu sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişilere yükümlülük getirmesi kural olarak mümkün değildir. Zira tek satıcıya o bölgedeki tekel hakını tanımak ve bu olanağı sağlamak yapımcıya düşen bir akdi yükümlülük olmaktadır. O halde, bu açıklamalar karşısında, tek satıcının bu hakkının üçüncü kişilere karşı haksız rekabet yolu ile korunması kural olarak mümkün değildir. Ne var ki, bu ilkeyi katı bir kural olarak uygulamakda her zaman doğru bir sonuç vermeyebilir. Tek satıcının, yapımcıya ait ürünleri o bölgede tanıtmakta ve pazarlamadaki özel çabaları ile o ürün piyasasında önemli bir yer tuttuktan sonra, bir başka firmanın tek satıcısının yarattığı bu olanak ve pazardan yararlanarak, yapımcı bir firma dışında bir başka firmadan ayın ürünü getirerek az bir emek ve sermaye ile bu pazardan yararlanması da hukuken korunması mümkün değildir. Bu şekildeki bir hareket TTK.nun 56. maddesinde ifadesini bulan hüsnüniyet kurallarına aykırı bir şekilde iktisadi rekabetin yapılmasıdır ki, anılan madde uyarınca bu nevi eylemler iktisadi rekabetin suistimali kabul edilerek bir haksız rekabet teşkil edeceği hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Bu genel açıklamalardan sonra dava konusu olaya dönülecek olunursa, davacı tek satıcı, Almanya'da yapımcı firma tarafından üretilen bilgiyazar cihazları 1984 yılından beri büyük emek ve sermaye sarfı suretiyle yapılan reklam kampanyası ve Türkiye çapında oluşturulan satım ve bakım ağı ile büyük bir pazar oluşturulduğunu davalı firmanın ise, bundan sonra aynı markalı cihazları bu defa asıl yapımcı dışında Amerika'dan bir başka firmadan ithal ederek yaratılan pazardan faydalanmak suretiyle piyasaya sürmesinin bir haksız rekabet teşkil edeceğini ileri sürmüştür. Bu iddiada açıklanan olayın özelliği dikkate alındığında davalı şirketin bu davranışı iktisadi rekabetin bir nevi suistimali olabileceğinden davacının haksız rekabet hükümlerine dayanarak davalının bu davranışına engel olması mümkün olabilir.
Kaldı ki, gerek dava dilekçesinde gerekse yargılama aşamasındaki açıklamalar ile bu genel iddianın dışında cihazların taraflarının davalı firmaca değiştirilmesinden hatalar nedeniyle bu cihazların sık arızalanması gibi bir durumun ortaya çıktığını ileri sürmekte ayrıca, davalının pazarladığı aynı markalı cihazlarda davacı tarafından geliştirilen Türkçe karakter setini ihtiva eden ve chip adı verilen elektronik parçalardan sökülerek, kopye olarak kullanıldığını ileri sürmüştür ki, bu iddiların gerçek olması halinde, davacının tek satıcılık özelliği dikkate alınmasa dahi davalı tarafın bu eylemleri davacıya karşı TTK.nun 57/5. maddesinde ki haksız rekabetin unsurlarını oluşturur ve bu eylemlerin haksız rekabete ilişkin kurallar ile önlenmesi gerekir.
O halde, mahkemece yapılacak iş, davacının gerek dava dilekçesinde, gerekse yargılama aşamasında ileri sürdüğü iddiları konusunda davacı tarafın, buna karşı savunması yönünden de davalı tarafın delilleri toplanıldıktan sonra bu sahada uzman bilirkişiler aracılığı ile işin teknik yönü de incelettirildikten sonra hasıl olacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekir. Bu konularda gerekli inceleme yapılmadan eksik soruşturma ile hüküm kurulması doğru görülmediğinden davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile mahkeme kararının ONANMASINA, ilişkin Dairemizin 25.10.1990 gün ve 1990/3562-6852 sayılı kararının kaldırılarak hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 01.03.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Suçlar] Dolandırıcılık mı hukuki ihtilaf mı 
  • 25.04.2024 13:09
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini