Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1991/1425
K: 1992/8213
T: 06.07.1992

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18.12.1990 tarih ve 1186-1030 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirkete nakliyat sigorta policesiyle sigortalı Seka Genel Müdürlüğüne ait 222 paket reçine emtiasının davalı şirkete ait Antalya Gemisi ile venedikten izmit'te nakledildiğini 18.10.1988 tarihli İzmit Liman yetkililerince tutulan ve gemi kaptanıncada imzalanan tutanakta 30 paket sağlam olmakla beraber 65 adet torbanın gemide patlamış olarak teslim alındığını, 21.11.1988 tarihli ekspertiz raporu ile patlak torbalardaki emtianın vasfının değiştiğini, kullanılması hale geldiğini, bunun için sigortalıya (10.018.217) TL. ödendiğini, bu miktarın 6.2.1989 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; hasar tesbit tutanağının T.T.K.nın 1066. maddesi anlamında taşıyıcı bağlayıcı bir belge olarak nitelendirilmiyeceğini T.T.K.nun 1066/2. maddeye göre taşıcıya hasar ihbarında bulunmadığını, mahkeme kanalıyla bir tesbit yapılmadığını, ekspertiz raporunda paletlerin sağlam olduğunun torbaların ise yapıştırma kenarlarının patlak bulunduğunun belirtildiğini, bu durumda ambalaj yetersizliğinden ileri geldiğini, hasarın taşıma sırasında oluşmadığını TCDD işçilerinin yaptığı tahliyeden müvekkilinin sorumlu olamıyacağını konşimentonun 4/a ve 4/c maddesindeki luzüm gereği navlun ve % 10'unun hiç bir şekilde tazminat hesabında nazara alınmayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddiaya, savunmayı toplanan delillere bilirkişi raporuna göre; konşimentoda yükün hasarsız olduğuna dair kayıt bulunmasına, ayrıca konşimentoda malların muhteviyatı belirtilmiş olup; taşıyan tarafından her hangi bir şerhde konulmadığından yüklerin sağlam olarak olduğunun kabulü gerekmesine, bunun tüm yükü ve bu arada ambalajıda kapsadığı, aksi durumun olması ancak konşimentoya konulacak bir şerh ile mümkün olabileceği  bu nedenle taşıyıcının hasardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, sigortalıya ödenen (10.018.217) TL.nin ödeme tarihi olan 6.2.1989 tarihinden itibaren % 30 faizi ile birlikte davalıdan tahisiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı sigorta şirketine sigortalı Seka'ya ait 222 paket içinde 4.000 torbada bulunan melamin forınaldqhyderesin emtiasının davalıya ait gemi ile taşındığı, boşaltma limanında yükün süpalan tahliyesinde paletler sağlam olmakla beraber 30 adet muhteviyatı 65 adet torbanın hasarlı olarak teslim alındığını, 18.10.1989 emtianın bulunduğu naylon torbaların yapıştırma kenarlarının patlaması nedeniyle melamin reçinesinin hava ile teması sonucu asvaf değiştirip katılaşarak polimer hale geldiği, bu suretle emtianın hasara uğradığı, Seka Genel Müdürlüğü elemanları tarafından 26.10.1988 ve sigorta eksperi tarafından 21.11.1988 tarihinde tesbit edilmiştir. Uyuşmazlık sözü edilen kararın taşıma sırasında meydana gelip gelmediğinde toplanmaktadır. 
Bilirkişi raporunda, konşimentoya devredilen geminin bordasında temiz kaydıyla (clean on berad) yükün teslim alınmasını paletlere matuf olduğu,
paletler yüklenirken açılmadığı için, palet içinde durumu bilinmeyen torbalara yönelik bulunmadığı boşaltma limanında tutulan zabıtta sağlam paletler içindeki 65 torbanın patlak olduğu kaydının, paletlerde yükleme ve istiflemeden kaynaklanan bir hasar bulunmadığına göre içindeki torbaların da normal koşullarda kendisine ulaşamayacak dış etkenlerle patlamasının mümkün bulunmadığı açıklanarak, eksper bulgusu gibi torbaların başka yerden değil de yapıştırma kenarlarından patlamasından meydana gelmişse bu olgu yük ambalajının kifayetsizligini gösterdiğini, bu durumda taşıyıcının sorumluluğunun söz konusu olamayacağı sonucuna varılmıştır. Bu durumda sağlam paketlerdeki torbaların taşıma sırasında hasara uğradığı, davacı sigorta şirketi tarafından kanıtlanmamıştır. Kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
 
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.07.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini